BIST9.716,77%-0,05
USD32.5482%0.03
EURO34,9583%-0.04
ALTIN2.440,45%0.17

Üstad Sezai KARAKOÇ’u “en sevgili”ye uğurlarken

Yaşar Değirmenci

Abone OlGoogle News
19 Kasım 2021 09:04

‘İslâm Medeniyetinin Dirilişi’ davasının öncüsü Sezai Karakoç’un vefatı; bizleri derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Örnek bir hayat, sağlam bir fikir örgüsü ve büyük bir edebî miras bırakarak dünya sürgününü bitirerek Hakk’a yürüdü, en sevgiliye vasıl oldu. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Üstad Sezai KARAKOÇ’un ‘Diriliş”i çocuklarını emziren bir anne gibi bizi besliyordu.

Lise çağlarımızda (1970’ler) bulabildiğimizi okuyorduk. Diriliş geçmişti elimize. Yazı stilinden, şeklinden, muhtevasına kadar ne kadar etkilenmiştik. Sınıfça bizi toplamıştı 2 veya 4 sayfalık gazete. 80’li yıllarda öğretmenlik dönemimizde İstanbul dışındaydık. İstanbul’dan getirttiğimiz Diriliş’ler, gazete ve dergi özelliğiyle ‘öğretmen okumaları’ olarak hâlâ hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Diriliş’in gazete veya dergilerinde yayınlanan yazılar, kitaplaştığında çocuklar gibi sevinirdik. Dergi ve gazetelerdeki yazıları kesme-biriktirme ve muhafaza etme hayli zor ve sıkıntılı oluyordu. 85’li yıllar İstanbul’da görev yaptığımız yıllardı. Üstadı hem ziyaret ediyor, bu vesileyle sohbet etme ortamı doğuyor, hem de her türlü müşkilimizi (fikri-ilmi-edebi-aktüel) halletme imkanına sahip oluyorduk. Bilhassa iki odalı Diriliş Dergisi’ndeki cumartesi akşam sohbetleri annesini emen çocuk misali bizi doyuruyor, düşünce ufkumuzu açıyordu. Gece eve, zihnen yorgun dönüyor, dinlediklerimizi anlatıyor, yazıyor adeta gündemin önüne geçiyorduk. 88’de Diriliş Dergisi tekrar çıkınca çok sevinip rahatlamıştık. Artık bir dergimiz vardı.

Edebiyatın her dalında kalem oynatmış, şiir kitapları, hikâyeleri, piyesleri, çevirileri, 30 civarında düşünce kitabı, deneme türünde yazdığı edebiyat yazıları (Namık Kemal’den Yahya Kemal’e, Necip Fazıl’a varıncaya kadar) inceleme kitapları, (Yunus Emre, Mehmet Akif, Mevlana) günlük yazıları (Farklar, Sütun, Sur, Gün Saati), hatıraları, son dönemde bütün şiirlerini topladığı Gün Doğmadan kitabı, denemeler, Diriliş Dergilerinde 13 yazı olarak yazılan siyasî bir portre Turgut ÖZAL yazısı, (dönemi, dönemin olaylarını, olaylardaki şahısların kişiliklerini, şartların getirdiği liderleri anlatıyordu.)

Bütün bunlar, ‘Diriliş Dergisi’nde yayınlanmış, daha sonra kitaplaştırılmıştı. Bu eserlerin yanında en büyük eseri, kendisidir. Bu eserleri veren üstadın kendisi; eserleri kadar, hatta onlardan daha kudretli bir eserdir. Konuştuğunu yaşayan, yaşadığını konuşandır üstad Sezai KARAKOÇ. Şahsına münhasır köşe yazarlığı yanında eserlerine cömertçe serpiştirdiği ‘diriliş felsefesi’ unutulamaz/unutturulamaz.

Elinde günlük gazete ve televizyon gibi bir imkanı olmadığı için büyük şehirlere dağıtılmak üzere gönderdiği mektuplar ki hâlâ orijinalitesini koruyor. Bütün bunlar, ‘Diriliş Dergisi’nde yayınlanmış, daha sonra kitaplaştırılmıştı. Diriliş Dergisi, aydınlatma, uyandırma, ölü zihinleri diriltme, şuurlandırma görevini yerine getiriyordu. Bir yeni nesil, şuurlu bir kadro oluşsun diye çağın bütün meselelerini kapsayan düşünce açılımı için çırpınıp duran bir dergiydi. Edebiyat ve düşünce yoluyla yıllar yılı eserler verilmesinin ocağıydı. Bu gayret ve çalışmalardan Diriliş Edebiyat ve Düşünce Okulu doğdu. Halk ve aydının bütünleşmesi gerektiğini aydınsız hareket olamayacağına, halktan kopuk aydının da faydalı olamayacağına dikkat çekti. En umutsuz zamanlarda bile, büyük bir değişimin, ruh değişiminin, iç âlem devriminin arefesinde görüyordu toplumumuzu.

Diriliş hareketi boşluk bırakmayan bir harekettir. Aydını, edebiyatçısı, şairi, yazarı, sanatkârıyla, ilim-fikir adamlarıyla, akademisyeniyle, siyasetiyle, aksiyonuyla…

Üstad Sezai KARAKOÇ’un Diriliş Hareketi ve Diriliş Dergisi de Müslümanın her döneme vereceği bir cevabının, bir tezinin olduğu, merkeze İslâm Medeniyetimizin konduğu bir fikir hareketidir. İster devletin önünde ceketini iliklediği düşünür densin, ister ‘Biz hepimiz Sezai KARAKOÇ’un paltosundan çıktık’ densin, değeri bilinmemiş, mesajı lâyıkıyla idrak edilmemiş, misyonu anlaşılamamış, eserlerinin ilk yatağı Diriliş Dergisi de anlaşılamamış ve aşılamamıştır. Üstadın şiirleri de düşünen ve düşündüren şiirlerdir.

Bu dirilişte temel taşlar; emperyalizmin pençesine düşmüş, fiilen düşmemiş, zihnen düşmüş/işgale uğramış olanlarda aydınların ihanetine maruz kalmış ve uyuşturulmuş İslam dünyasını uyandırma, şuurlandırma faaliyetleriyle döşenecektir. Ne ile, nasıl, nerede?

Üstad Sezai Karakoç ile merkeze Diriliş kavramını bütün şümulüyle oturtarak. Arkasından edebiyatta diriliş, sanatta diriliş, felsefede diriliş, medeniyette diriliş, ekonomide diriliş gelecektir.

Batı düşüncesiyle kıyasıya bir hesaplaşma ve faydalı bulduklarını alma stratejisi, Allah’ın diriltici soluğunun insanı asla yalnız başına bırakmayacağı şuurunun verilmesi,derinleştirilmesi Sezai Karakoç düşüncesinin adımlarından birkaçıdır.

Milletine, ümmetine, insanlığa İslam’ın diriltici nefesini yeniden üfleyendir.

Son söz olarak, Üstad Sezai KARAKOÇ’un şu veciz ve güzel sözünü gönül dünyamıza yerleştirelim ve kendimize ilke edinelim. “İslam’ı öyle diri ve canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin.” Şu sözlerini, dua ve temennilerini de düşünerek, nefs muhasebesi yaparak okuyalım.

“Mensubu olduğumuz İSLÂM MİLLETİ’nin, Hakikat Medeniyeti olan ve insanlığın biricik gerçek güven ve hayat kaynağı bulunan İSLÂM MEDENİYETİ’ni geçmişteki parlaklığıyla yeniden diriltmesi için, her yönden ve her boyutta İSLÂMIN DİRİLİŞİ için bir vesile yaparak harekete geçmesini, cehalet, zulüm ve vahşet karanlığına gömülmüş dünyayı mucizevî meşalesiyle aydınlatmayı vazgeçilmez bir görev olarak bilelim. Bu yönde bilinçlenmesini arzular, Cenab-ı Hakk’ın günahlarımızı af ve merhametiyle bağışlamasını ve İSLÂM ÜLKESİ’nin, yeniden, eski zamanlarda olduğu gibi, bütünleşmiş, güçlü, hür ve bağımsız, huzur içinde, medeniyetin zirvesinde yüceliğe kavuşmasını dualarla temenni ederiz.”

Yaşar Değirmenci

Akit TV köşe yazarı