BIST9.471,73%-0,55
USD32.6001%0.22
EURO34,8451%0.46
ALTIN2.501,96%0.70

Bütün şer güçlerin hedef aldığı din: İSLAM

Yaşar Değirmenci

Abone OlGoogle News
26 Şubat 2021 06:28

Âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah’a giden yolu kapatanlar, onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.” (14 İbrahim, 3)

İnsanoğlu anne karnında canlandığı andan itibaren can güvenliği ve hayat hakkına sahiptir. Rabbimiz, “Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.”(5 Mâide 32) buyurarak bu ilkeye işaret eder. Hadis-i şerifte ise Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların güvende oldukları kişidir. Mümin ise canları ve malları hususunda insanların kendisinden emin oldukları kişidir.” (Tirmizî, İmân)

Yüce Rabbimiz, Peygamberimiz Muhammed Mustafa aleyhisselam vasıtasıyla İslâm mesajını bütün insanlığa tebliğ etti. Allah’ın varlığına ve birliğine iman etmek, O’na hiçbir konuda ortak koşmamak ve sadece O’na kullukta bulunmak, bu ilahi mesajın temelini teşkil ediyordu. Bu mesaj, değerler manzumesi olarak öldürmeyi değil yaşatmayı, zulmetmeyi değil hakkı gözetmeyi, batıla değil hakikate tâbi olmayı, hâyâsızlığı değil iffeti kuşanmayı ve erdemli duruşu takdim ediyordu. Bu mesaj, cehaleti değil bilgi ve hikmeti öğütlüyordu. Bu mesaj, savaşı değil barışı, terör ve vahşeti değil vicdan ve merhameti, fitne ve fesadı değil sulh ve salahı öğretiyordu. Bu mesaj, vurdumduymazlığı değil sorumluluğu, bencilliği değil paylaşmayı, bölüp parçalamayı değil birleştirmeyi esas alıyordu.

Ancak zamanla İslam, bütün hakikatleri insanlığa bildirmişken kimileri, hakikatin sadece kendi ellerinde olduğunu iddia eder hale geldi.

Günümüzde modern zamanların bütün insafsızlığı, vicdansızlığı, adaletsizliği İslam’a ve masum Müslümanlara mal edilmeye çalışılmaktadır. Tek hedefleri ‘İslâm’la insanın buluşmasına mani olmaktır.’ Bunun için de hedefe ulaşmakta her yolu mübahgören anlayışla hareket etmekteler. Bizim Müslümanların (bilhassa siyasilerin) şer odakların emrine girip onların meclisteki temsilcileriyle beraber hareket edip onlara sahip çıkmalarına sadece iki ayet mealini hatırlatıyorum. “Rabbim! Bahşettiğin nimet hakkı için, suçlu ve haksız kimselere bundan böyle asla arka çıkmayacağım.” (28 Kasas 17) “Rabbimiz! Bizi küfre gömülenlerin elinde oyuncak etme! Ve bizi bağışla” (60 Mümtehine 5)

İslam, vicdanı ve insafı kirlenmiş, yüreği tükenmiş insanlarca terör ve vahşetle birlikte zikredilerek olumsuz bir İslam imajı ve algısı üretilmektedir. Dinimiz, itibarsızlaştırılmaya, İslâm’la ilgili, insanların kalplerinde bir endişe ve korku oluşturulmaya çalışılmaktadır. Allah’a karşı, ateist ve materyalist bir kültür üreten, yeryüzünü ve varlık dünyasını “dünyevi alana ait olmayan” her şeyden arındırmak olan modernizme karşı insanoğlunun son ve tek alternatifidir İslam. Sadece İslam ve onun her biri ayrı bir hikmet yüklü ilkeleri modernizminkıskacında sıkışan, bunalan insana bir umut, bir çözüm ve bir nefes olabilir. İşte Besmele! Yapacağımız her işe başlarken bizden söylememiz istenen, devamlı Allah’ı hatırlamamızı bize vurgulayan, O’nun kudret ve kuvvetiyle var olduğumuzun bilincini zihnimizde canlı tutan ilahi bir kelime. Selam!Müslümanların karşılaştıklarında birbirine verdikleri ve Allah’tan birbirleri için karşılıklı barış, güven, emniyet, huzur diledikleri bir davranış şekli. Gerçekte bir dua. Yeryüzünde selamı bile dua olan tek dinin İslam olduğunu anlatan ve gösteren en güzel ölçü! Ezan! Bugün din adına masum insanları, kadınları, yaşlıları, çocukları acımadan öldürenler aslında bütün insanlığı katletmektedir. Ne hazindir ki, İslam’ın yüksek şiarı olan tekbir, bu vicdansızlıklara alet edilmektedir. Aslında dünyanın dört bir yanında öldürülen sadece masum insanlar değil, âlemlere rahmet olarak gönderilen İslam’ın yüce değerleridir. Bugün, din kisvesine bürünmüş cinayet şebekeleri, geçmişten günümüze birikmiş öfkeleri, incinmiş onurları, bastırılmış duyguları, yıkılmış hayalleri istismar etmektedir. Onlar bugün, tarihte acı hikâyeleriyle hatırladığımız, ortalığı yakıp yıkan, topyekûn medeniyetimizi tahrip eden Moğollarla aynı yöntemi kullanmaktadırlar. Bu coğrafyanın masum insanlarını ölümlerden ölüm beğenmeye mecbur edenler, aslında bütün insani değerlere kastetmektedirler. Ancak bizler biliyoruz ki, dillerinden tekbir düşmese de, alınları secdeden kalkmasa da insanlık dışı katliamların faillerinin İslam’la uzaktan yakından asla ilgisi yoktur. Dünyada huzura, ahirette kurtuluşa erebilmek için İslâm’ın rahmet yüklü mesajlarına yeniden sımsıkı sarılalım. Çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkalım. Onlara inanç ve değerlerimizi doğru öğretelim. Sahih dini bilgiye ulaşma ve sahip çıkma çabasını hiç elden bırakmayalım. Sunulan her dini bilgiyi araştırma ve incelemeden kabul etmeyelim. İslâm’ın rahmet iklimini en güzel şekilde temsil etmek için gayret gösterelim.

Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda “Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (94 İnşirah sûresi 5, 6) buyurmaktadır.

Bizler inanıyoruz ki; millet olarak, İslam dünyası olarak bugün yaşadığımız sıkıntılar, ebedi değildir. Geçmişte içinden geçtiğimiz zorlu süreçler, bizim için yeni dirilişlerin habercisi olmuştur. Bugün de hep birlikte yaşadığımız acıların, çektiğimiz zorlukların akabinde yepyeni bir dirilişin, Rabbimizin lütuf ve rahmetinin bizleri beklediğine olan inancımız tamdır. Yeter ki bizler, bu inancımızı, ümidimizi asla yitirmeyelim. Yeter ki bu uğurda üzerimize düşen görev ve sorumlulukları hakkıyla yerine getirelim. Şehitlerimizin uğrunda canlarını verdikleri değerlerimizden, birlik-beraberlik ve kardeşlikten, hak ve adaletten asla taviz vermeyelim. Gönüllerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin birbirimize sımsıkı kenetleyelim. Aramızdaki ülfet ve muhabbeti zedeleyecek her türlü söylem ve eylemden uzak duralım. Her türlü hile, tuzak ve oyuna karşı müteyakkız (uyanık) olalım. Bizler inanıyoruz ki; Allah’ın merhameti, adaleti, mağfireti ne kadar hak ise gazabı, laneti, kahrı da o kadar haktır. Gözünü bile kırpmadan onlarca masum cana kıyanlar ve bunların yanında yer alanlar, elbette hak ettikleri cezayı bulacaklardır. Varlığımıza, değerlerimize, huzurumuza kast edenler, Allah’ın “Kahhar” ismiyle kahrolacaklardır.Rabbimiz! Birliğimize, dirliğimize göz dikenlere, izzetimize, şerefimize kast edenlere fırsat verme! Milletimizi, İslam ümmetini her türlü dâhili ve harici düşmanlardan muhafaza eyle! Bütündin kardeşlerimize yardım eyle. Allah’ım! Sen bizlere metanetli, ferasetli olmayı lütfeyle! Terör ve vahşetten, kan ve gözyaşından beslenenlere karşı milletçe yekvücut olmayı nasip eyle! Bizlere yardım et! Yâ Rabbi! Şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkan ve onların canlarıyla bizlere emanet ettikleri ulvi değerlerimizi yaşatanlardan eyle! Rabbimiz! İlmimizi, anlayışımızı artır ve bizi salih kullarından eyle!

Yaşar Değirmenci

Akit TV köşe yazarı