Dünden bugüne siyasette ne değişti hatırlar mısınız?

Bütün siyasilerimizin seçim çalışmalarına dem vuranlar, mangalda kül bırakmayanlar vardı… Seçim propagandalarında Türkiye’yi uçurmaya söz verenler… Oysa bütün siyasiler, yalanların arkasına sığınarak günü kurtarmak ve koltuğu korumak, iktidarı ele geçirmek derdindeydi.

Ancak devlet geleneği başat lider öngörüsü, bugün Türk dünyasında Sayın Erdoğan tarafından yeniden şekillendiriliyor. Tarihsel kodlarına bağlı olan Türkiye’nin yeniden uyanışını ve coğrafyasında gücünü yeniden şekillendirişini, mazlumlara yeniden umut olma yolunda ilerleyişini… Tüm bu yol ayrımlarını hep birlikte göreceğiz.

Bir zamanlar rahmetli Özal ‘Türk devletlerini toplayacağım’ demişti. O zaman diliminde kanser hastası Türkiye Cumhuriyeti vardı. Dönemin Başbakanı güçlendirilmiş başkanlık sistemi çağrısı yapınca, sonu ölümle bitti. Peki bugün, Erdoğan Türk dünyasını nasıl bir araya getirdi?

İlk önce bebek katillerinin yüzüne gerçekleri vurdu, ‘One Minute’ diyerek herkesi susturdu. Ardından avazı çıktığı kadar bağırarak, ‘Siz sahillerde koşan oynayan çocukları keklik gibi avlamayı iyi bilirsiniz’ dedi. Bütün dünyanın gözleri önünde büyük şeytana darbeyi indirdi.

Aslında katillerin suratına vurulan bu şamarla, dünya mazlumları adına zincirler kırıldı. Dünün Türkiye’sinde böyle bir lider olmadığı gibi böyle bir cesareti sergileyecek karakter de yoktu. Bir Erdoğan gerçeği ve aslına rücu eden bir lider vardı. One Munite gecesi Asya’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Kuzeye kadar bütün mazlumların hisleri ortaktı.

O geceden sonra Türkiye bir daha eski Türkiye olmamıştır. Bütün Siyonist akıl, Erdoğan’ı çevreleyecek her türlü saldırıyla Türkiye’yi muhatap kılmıştır. FETÖ’sü, PKK’sı, her türlü Türkiye düşmanı, ülke karşısında pozisyon almıştır desek yeridir.

Bugün varılan noktadaysa Türk Birliği Teşkilatı kuruluyor. Neden kudurmasınlar ki?

Bu ülkeye faydası olan tüm bilim ve ilim adamlarını öldürenler, Aselsan’ın 37 mühendisini öldürerek ‘intihar’ diyenler, birçok kişiyi yalanlarla uyuttular. Ta ki Isparta’da 7 Aselsan mühendisi de toplu halde katledilene kadar bu millet uyuyordu. O uçakta, yüzlerce sivilin evine de ateş düştü.

İşler bu raddedeyken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işi zordu. Selçuk Bayraktar zeka fışkıran bir gencin de, başarılı bir mühendis olarak Aselsan’a girip, orada intihar süsü verilmiş bir ölümle ortadan kaldırıldığı bir Türkiye kâbusu daha yaşanmamalıydı.

Yine aynı dönemlerde, Selçuk Bayraktar’ın başarılı bir mühendis olan amcasının oğlu da öldürüldü.

Kızını Selçuk Bey’le evlendirdikten sonra, bu deha devlet korumasına alındı. Süreç ise bundan sonra başladı…

Selçuk Bayraktar’a ve yaptığı hizmetlerle hakkı ödenemeyecek kıymetli babasına, kimse yanaşamadı. Dünyada markalaşan silahlar, araçlar üreten mühendisler, kendileri gibi binlerce mühendis yetiştirdi. Şimdi binlerce dehayı katledebilmek için Siyonistlere kaç intihar süsü gerekiyor? Bu başarılı mühendislerin katledildiği eski Türkiye, artık yok.

Bugün muhalefet dediğimiz kimi Siyonizm’in tasmalı köpekleri, salyaları akarak eski sisteme dönme vurguları yapıyor. Muhalefet küçük oyunlarıyla detaylarda boğulurken bugün Türkiye, kimsenin cesaret gösteremediği Karabağ’ı Ermenilerden kurtarma zaferinden sonra, Türk ülkelerini bir araya getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karabağ zaferinin ardından vakit kaybetmeden tek bir yumruk oluşturmuştur. Türk devletleri, Türkiye olmadan öksüz, Rusya denilen büyük şeytandan dayak yiyerek kan kaybeden topraklardır.

Evet, Türk Birlikleri resmen gönül birliği adı altında birleşti. Türkiye şu an pek çok ekonomik sosyal ve siyasal projeye etkin katılım sağlamakta. Bölge devletleriyle ticaretini geliştirmekte ve Orta Asya’dan Avrupa’ya hammadde ihracatının planlandığı Trans Kafkasya Ulaşım Koridorunda önemli bir halkadır.

Ancak Orta Asya’nın daha önce tahmin edildiği üzere tamamen Türkiye’nin nüfuz alanında olmadığı kesindir. Şu an Türkiye’nin bölgedeki varlığı siyasi faktörden ziyade sosyo-ekonomik faktörlerle açıklanmaktadır.

Kaldı geriye İslam Birliği…

Bir sonraki hamlede de Türkiye, İslam Birliği’nin kurulmasına öncü olarak güçlü bir ordunun temellerini atacaktır. Bu da bizim ülkemize ve geleceğimize güvence olsun diyelim.

İşte bu süreçte o başarılı mühendisler, Türkiye’nin adını dünyaya zikrettirmeye devam edecek. Sizin ve aslan yürek dava arkadaşlarınızın daha çok yükü var. Hepiniz ağzı dualı, kalbi Allah diye atan isimsiz birer vatan kahramanlarısınız.

Vesselam…