Geçtiğimiz günlerde Akit TV’de yapımını üstlendiğim Ters Kutuplar programında, Sn. Ekrem İmamoğlu’nun artı ve eksilerini masaya yatırdık. Ancak, konular derinlemesine açılınca İmamoğlu’nun başarılı yatırımları(!) ve gündemi belirleme durumu da su yüzüne çıktı.

Açıkçası biraz ironi yapalım derken, konunun çok daha ağır boyutları masaya yatırıldı…

Erdoğan anatomisi üzerinden İmamoğlu’nun tavırlarına karşı yoruma ihtiyaç duyuldu ve konu işlendikçe de İmamoğlu hayranları üzerinden bir başarı hikâyesi notu bizlere düştü.

Kıymetli okurlarım, Sn. İmamoğlu’nun hayat hikâyesini biraz incelediğimizde bu başarının geçmişinde İngilizce İşletme bölümü öğrencisi görüyoruz.

İmamoğlu hakkında yazılanlar arasında çocukluğunda iyi bir Kur’an kursu öğrencisi olduğuna dair güzellemeler yer alırken, gençliğinde kısa sürede iş hayatına girerek ticarete atılması da ön plana çıkıyor. Bu güzellemeler artıyor da artıyor, ballandırılıyor da ballandırılıyor.

Tabi devamında Ekrem İmamoğlu’nun CHP’yle doğrudan tanışmış olması, hayat hikâyesini yazmamıza sebep olduğu kadar, hayli başarılı bir politikacı olarak yol aldığı çizgiyi de gösteriyor.

Bay Ekrem’in CHP Kurultayı’nda ilçe başkanı seçilmesi ve arkasından belediye başkanlığına gelmesi, her zaman tesadüf ve kişisel başarı olarak görüldü.

Ancak bu duruma samimiyetle bakamam Bay Ekrem… Hatırlarsanız STV diye bir yayın kuruluşu vardı ve bu yayın kuruluşu, kumpas ve şikeler üzerine günlerce yayın yapmış, proje yapılar üzerinden yorumlar dillendirmişti.

Sizce bu click Bay Ekrem, onlardan biri olamaz mıydı? Ya da Aziz Yıldırım’a çekilen operasyonun bir parçası değil miydi? Yani Bay Ekrem, birilerinin çoktan gözdesi konumuna gelmişti ve beraberinde bir şeye ihtiyacı vardı. Çok amaçlı, kullanışlı, eğitim biçimi ve siyasetiyle kasetle gelen genel başkanına şike davalarında bağlantı olmuş bir başarı hikâyesi, Bay Kemal’in hoşuna gitmez miydi?

Bay Ekrem’in Beylikdüzü Belediye Başkan adaylığı döneminde seçim vaatlerine bir göz atalım derken sorunlar deryasıyla karşılaşıyoruz. Maşallah çok başarılı gördüğümüz İmamoğlu’nun kem gözlerden korunması için Siyonistlerin nazarından uzak tutulması ve Alman Hristiyan demokratlar birliğinden muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyorum(!). Bay Ekrem gerçekten başarılı bir hikâye ile projelere kurban edilmemelidir.

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Beylikdüzü için 37 vaat açıklamış, Beylikdüzü için açıkladığı vaatleri yerine getirmemiştir.

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun sadece 2 vaadini gerçekleştirebildiğini görüyoruz. Beylikdüzü’lülere verdiği sözleri tutamayan İmamoğlu şimdi de, İstanbul için açıkladığı vaatlerle İstanbulluları aldatmaya devam ediyor…

Geçtiğimiz aylarda Şişli’de katıldığı programda, “İstanbul’da 1 milyon 170 bin 0-5 yaş arası çocuk var. Biz bu kentin çocuğunu düşüneceğiz” diyen İmamoğlu, 2014’te verdiği ‘her mahalleye bir kreş’ proje vaadini de gerçekleştirmemiş.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Bay Ekrem’in göreve gelmesinin üzerinden 2 yıl geçti ancak megakente yatırım yapmaması, magazinsel yönü kadar ortaya çıkmıyor.

Yahu bir başkan düşünün ki; o Ekrem İmamoğlu, “Temel atmama” programı bile düzenledi. Mümkün müdür ki bir belediye başkanı işinin ciddiyetinden bu kadar uzak olsun.

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına söz veriyorum kazandıktan sonra kimseyi işten çıkarmayacağım” diyen Ekrem İmamoğlu, 15 bine yakın İBB çalışanını işten çıkardı.

Var olan metroları bile, bütçesizlik iftiralarıyla kapatmaya başladı. İSKİ sorunları, su zamları baş göstermeye başladı. Birçok ana arter yolu yamalı bohçaya döndü…

Bay Ekrem; seçim vaatleriyle iyi, güler yüzlü yoldaş olmaya devam ederken bir yandan da deprem riski açısından bütçe daralmasına gitti.

Bugün Marmara Denizi’ni büyük riske atan müsilaj belasıyla mücadele ederken, İmamoğlu’nun göreve geldiği ilk dönemlerde iptal ettiği atık ve biyolojik su arıtma tesislerini unutmayın.

Bay Ekrem, Türkiye’yi kurtaracak yalanıyla kendinizi avutmadan önce İstanbul’un acı gerçeğini görün.

Saymakla bitmeyen vaatler zincirine göre Ekrem yoldaş sözde sosyal konutlara ağırlık verecekti, halk ekmeği ucuzlatacaktı, yeni istihdam alanları belirleyip gençlerin önünü açacaktı… Hatta birçok yerde anne babaların rahatlığı için kreşler yapacaktı… Yani kısacası 4 başlık altında yeni işler yapacaktı.

İstanbullu halkını aldatarak geldiği koltukta İSKİ’ye zam, halk ekmeğe zam, sosyal tesislere zam, bununla beraber öğrencilere vadettiği akbil indirimini birinci yıldan sonra bozarak yaptığı İETT zammı… Şakacı güler yüzlü İmamoğlu maskesi altında zam üstü zam…

Maşallah çok başarılı bir yol hikâyesi varmış Bay Ekrem’in. Ancak ne yazık ki gördüğüm manzarada İmamoğlu ne yoldaş olabilir hiçbir davaya ne de ideolojisi sabit bir siyaset ürünü.

Ekrem İmamoğlu’nun bu yapamadıklarıyla sadece mizahını geliştirmesine ve bununla övünmesine karşın halk gözünü açmazsa, önümüzdeki süreçlerde lağım siyasetinin kokusu İstanbul’u da aşar.

Sözüm ona başarı hikâyeleriyle pistlerde şahsi PR’ını yaparak kentini unutmuş belediye başkanının yalan rüzgârıyla hasat toplaması, bu halkı daha çok yoracak. Ambarın boş olduğu ortaya çıktığı gün İstanbul’da Nurettin Sözen’den daha başarısız bir isim olarak geçecek tarihe… Şimdiden söylüyorum Bay Yoldaş(!)…