Kudüs, Filistin ve Gazze için mücadelenin birinci şartı içerdeki ihaneti ezmektir.

Ülkemiz içerisinde ki ''Ne işimiz var orada ne işimiz var buradacıların '' seslerini kesip iç cephe tahkim edilirse dışarda daha çabuk netice alınıyor.

FETÖ ve PKK ezildikten sonra Suriye, Libya ve Karabağ da alındığı gibi.

FETÖ, PKK ve onlar ile müttefik olan Zillet İttifakına içerde indireceğiniz her balyoz, aslında Siyonizm ve onun işbirlikçisi Haçlı ABD Emperyalizmi ile mücadelenin ön şartıdır.

İç cephe tahkim edilerek mücadele edilmelidir.

Bayramdan sonra FETÖ ve PKK ile mücadele arttırılmalıdır.

İçerde Zillet İttifakı’na dostum diyen kimse, onları dost kabul edip Erdoğan önderliğinde ki milli cepheyi çökertmek isteyenler hangi devlet ve siyasetçilerse, siyonist rejimi kollayıp Filistin de kan akıtan zalimlerde aynı mihraklardır.

İçerdeki dostlar farklı elbiseler giyinseler de, bir kısmı sağ, bir kısmı sol ya da bir kısmı Türkçü, diğer Kürtçü, bir başka diğeri sözde Cumhuriyetçi, öbürü sözde İslamcı gözükse de aynı yerden emir alan mankurtlar ve beşinci kolculardır...

Afrin’in içine girmeyelim diyerek orada YPG / PKK’lı müttefiklerine alan açmayı düşünen alçaklar kimlerse, Libya da Hafter’i destekleyelim çünkü o daha laik diyen şeref yoksunları hangi siyasilerse, “Türkiye Karabağ’a cihatçı yolluyor” diye karalar bağlayanlar hangi alçaklarsa, '' Yurt dışından ülkemize yatırım gelmesin, Türkiye güvensiz ülkedir '' diyen namussuzlar hangi mihraklardan emir alıyorlarsa, Siyonist Rejim de aynı dostlarından emir alarak Mescid-i Aksa’yı ve Gazze’yi bombalıyor!

“Dostlarımızın desteği ile iktidar olacağız!” diyen bunlar değil mi?

Dahilde ki bedbahtları ezmeden dışarda başarı çok zor.

İç cephede mutlaka birlik sağlanmalıdır.

Bunun yolu da ihaneti izale etmektir...