BIST9.722,09%0,80
USD32.564%0.03
EURO34,8368%-0.08
ALTIN2.431,76%0.07

Köhnemiş zihniyeti hortladı mı?

Mustafa Albayrak

Abone OlGoogle News
06 Nisan 2021 09:01

Cumartesi gecesini pazar sabahına bağlayan saatlerde takribi 24:00 sonrasında

Akit TV de sevgili

Sabri Balaman’ın sunduğu #TersKutuplar programını izlerken ilk Sabri beyden duydum bu #103Amiral eskisinin köhnemiş bildirisini.

Önce tam anlam veremedim ne olduğuna ilk saniyeler.

Lakin biraz konuşuldukça ve sosyal medyaya düştüğü şekliyle bu bildiri #103Amiral eskisinin bir düşünce açıklamasından ziyade tıpkı 12 Mart 1971 veya 27 Nisan 2007 de olduğu gibi ama bu kez faşizan bir emekli militarist gurubun sözde muhtırasına benziyordu... Sözde diyorum çünkü onlar kadar bir özgül ağırlığı yoktu bu bunaklarca hazırlanmış metnin. Hiç gündeme gelmemiş mevzuları sanki gerçekten varmış gibi aklınca tartışıp mahkum etmeye çalışıyorlardı...

Mesela İktidarın veya sayın Cumhurbaşkanımızın bırakın değiştirilmesini herhangi bir vesile ile ağzına dahi almadıkları #MontröSözleşmesinden çıkmamamız gerektiği gibi.

Bildiriyi tamamını okumadan bile çok net anlaşılıyordu ki bu bildiri aslında eskimiş 103 Amiral in Türk Milletine bir parmak sallamasıdır.

Denilebilir ki tamamını okumadan nasıl anlayabildiniz bunun bir muhtura olduğunu ?

Lütfen şu cümlelere bakar mısınız ?

'' ... aksi halde Türkiye Cumhuriyeti , tarihte örnekleri olan , bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir... ''

Evet neymiş bu tarihte de olan Risk ve Tehditler ?

Neyi ve kimi tehdit ediyorsunuz siz bunak Amrialler ?

Şimdi denilebilir ki ( deniliyor da zaten ) bunlar bir görüş değil midir?

Amiraller de bu ülkenin bir ferdi değil midir ?

Onlarda her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi fikirlerini hür olarak ifade edemezler mi ?

Hayır değerli arkadaşlar !

Bu bir ifade hürriyeti değildir.

Bu tam da Türk Milletine ,Devletine ve Demokrasisine bir cunta teşekkülü tarafından tehdittir parmak sallamadır.

Şayet bu 103 (veya 104 ne ise) Amiral münferid (yani bireysel) olarak bir medya kuruluşunda isterlerse bağıra bağıra söyleseler inanın hiç bir problem olmazdı...Bir kişinin veya kişilerin farklı ortamlarda müstakil ve yanlış görüşleridir der geçilirdi.

Lakin önlerinde ''eski amiral'' sıfatlarını kullanarak toplu halde bir cunta teşekkülü gibi ve tıpkı diğer ''Darbe ve Darbe Teşekküllerinde olduğu gibi'' bir gece yarısı medyaya servis etmeleri tam bir skandaldır ve Türk Milletine,

Türk Devletine ve Demokrasiye bir tehdit olarak algılanmıştır.

Bu tehdit ve Darbelerden çok çekmiş yüzlerce vatandaşımızı,

Devlet adamlarını,

Başbakan ve Bakanlarını canından etmiş cunta faaliyetlerinden İllAlah etmiş milletimizi çok üzmüş ve sinirlerini zorlamıştır.

Milletimize ''Acaba'' dedirten bu alçak bildiri toplumun tüm kesimlerinde infial uyandırmış ve Cumartesini Pazara bağlayan gecelerini zehir etmiştir.

Toplumun namuslu ve şerefli tüm kesimlerince bürokrasiden siyasete, medyadan sosyalmedyaya kadar bu melun bildiriyi ,Türk Milletine parmak sallayan '' Köhnemiş Zihniyeti '' telin ve mahkum etmiştir.

Bundan sonra Türk Yargısının , Hukukumuzun yapacağı şey sadece bu melun zihniyetin adını koymak ve mahkumiyeti Bildiriyi ilk duyduğum 4 Nisan 00:36 da ve ellerim klavyeme uzandığı ilk anda attığım tweet gibi.

'' 103 Emekli Bunağın derhal sabah sıcak yataklarından alınıp tutuklanmaları ve yargılanarak tüm rütbelerinin sökülüp er yapılarak emekli maaşlarının da kesilmesi elzemdir. '' resmileştirmektir.

Nedir o derseniz söyleyeyim!

Evet kararlarını '' gereği düşünüldü '' dedikten sonra TÜRK MİLLETİ adına veren Türk Yargısından sadece benim değil büyük milletimizin ve namuslu dürüst muhalefetin ve onuru olan herkesin istediği budur.

Bu köhnemiş zihniyetin bize çektirdiği artık yeter 61 senedir.

Mustafa Albayrak

Akit TV köşe yazarı