5 Nisan 2021 öğleden sonra..

Yayın kurulunda gündem okunuyor..

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili avukat Ali Özkaya’nın açıklaması..

Kamuoyunda çok tartışılan 104 emekli amiral bildirisindeki isimleri eleştirip, söz konusu bildiride emekli tuğamiral Ergun Mengi’nin ilk sırada olduğunu hatırlatarak, “1 numaralı zevzek İYİ Parti yöneticisi imiş. Monşer Başkan da o yüzden yardımcısına sahip çıkmış anlaşılan? Görünen o ki bu işin altından da NATO/FETÖ çıkacak!..” dedi.

Ve aynen Ali beyin söylediği gibi, İYİ Partili isimlerin söz konusu bildirinin perde arkasında yer aldığını deşifre edilmişti.

Dava sürüyor..

Sanıkların neredeyse hepsi, Başkan Erdoğan’a karşı yayınladıkları darbe kokan bildiriyi, hedef aldıkları Başkan Erdoğan’ın beyanlarıyla savunacak kadar da aciz durumdalar. O da ayrı bir komedi.

Ali beyin “NATO/FETÖ” diyerek dikkat çektiği İYİ Partili Ergun Mengi’nin başkan yardımcısı olduğu kuruluşun başkanlığını kim yapıyor?

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan..

Yine “NATO/FETÖ” gündemde..

Malum FETÖ ve PKK’nın Avrupa’daki karargahı konumunda bulunan İsveç ve Finlandiya NATO’ya girmek istiyor..

Başkan Erdoğan terör örgütlerine destek veren bu iki ülkeyi, özellik İsveç’in NATO’ya kabulüne “evet” denilmeyeceğini söyledi.

Örgüte kabulün en önemli şartı; üye ülkelerin tamamının oy birliği…

Müzakerelere başlanmasında da aynı şartlar geçerli..

Yani Türkiye istemediği sürece müzakereler dahi başlayamayacak.

Peki bizim bildirici amiraller ne diyor bu işe?

Montrö’cü İYİ Partililer nerede?

Esip gürleyen CHP, İYİ Parti yönetiminden çıt yok diyecektim ama bir isim konuşmuş..

Tam da Ali beyin “NATO/FETÖ” diyerek tepki gösterdiği açıklamasındaki isimlerden biri konuşmuş..

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan açıklama yapmış..

Daha doğrusu tweet atmış…

Ama ne tweet!..

İsveç’e haddini bildirmiş resmen..

Eski bir dışişleri temsilcimiz olması sıfatıyla, engin tecrübe ve bilgi birikimini konuşturmuş!..

Yüreklere su serpmiş!..

İnanmadınız değil mi?

Adamın attığı tweete bakın o zaman..

“Geçen sene İsveç’ten ülkemize 175.846; Finlandiya’dan 29.723 turist gelmiş… Sizce bu sene İsveç ve Finlandiya’dan kaç turist gelir..?”

Herif İsveç’e hedef gösteriyor.. Finlandiya’ya hatırlatıyor..

“Yani kardeşim sende elindeki turist kartını oyna Türkiye’ye karşı” demeye getiriyor..

Bu adam bizim elçiliğimizi yaptı yıllarca.

Hariciyenin anahtarını senelerce eline dolamış..

1986–1989 yılları arasında NATO Genel Sekreterliği Siyasi İşler Bölümü’nde Siyasi Danışmanlık yapmış..

2004’te Dışişleri Bakanlığı Birinci Hukuk Müşavirliği..

15 Aralık 2006’dan 31 Ekim 2011’e değin OECD Daimi Temsilciliği yaptırmışız.

Temmuz 2012’den itibaren 3 yıl, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün Genel Sekreter Birinci Yardımcısı olarak atanmış..

Türkiye Cumhuriyeti adına 4 farklı görevde büyükelçi sıfatıyla vazife üstleneceksin, sonra İsveç’e elindeki turist kartını hatırlatacaksın.

“Milliyetçi”, “muhafazakar” iddiasıyla Ülkücülerden oy devşiren Meral Ablanın partisinden biri de çıkıp demiyor,“ulan 200 bin turist için teröre kucak açan ülkeye boyun mu eğeceğiz?”

“Sahada kazanıyoruz ama masada kaybediyoruz” deyiminin altını yıllarca bu tipler doldurdu işte..

Bir paylaşımı daha var..

“Yurt dışında herkesin müşterek görüşü ‘Erdoğan Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini veto etmez. Terbiyeli oldukları için ‘edemez’ değil ‘etmez’ demekteler. Bence de etmez. Hatta ‘Ne istediniz de vermedik’ diyebilir. İsrail’e, Mısır’a, BAE ve Suudilere denildiği gibi…”

Bu saçma analizin içeriğini milliyetçi muhafazakâr kitlenin takdirine bırakıyorum…

Ben, “edemez”, “etmez” ifadelerine takıldım..

“Bence de etmez” diyerek, kendisinin de hangi kategoride olduğunu adeta itiraf etmiş..

Ali bey “zevzek” demişti bunlar için ama adamlar ‘terbiyesiz’de ısrarcı gibi..

Selâmetle..