BIST8.985,82%2,03
USD32.3312%0.12
EURO35,0386%-0.09
ALTIN2.282,65%0.22

Bir kadın, bir hâkim, bir katil ve bir başkan

Murat Alan

Abone OlGoogle News
04 Ekim 2019 01:44

Silahlarla arası çok iyiydi..

Kadınlarla olan münasebeti de..

Dövmeyi, tokatlamayı çok severdi..

Ama yanlış anlaşılmasın “müthiş ihtiraslı” bir aşıktı..

Bizim solaklara göre büyütülecek bir şey yok yani..

“Hafif maçoydu” işte..

Hatta bir keresinde yeni bir şey denemek istedi..

Film setinde bir sahne vardı..

Batının efsanevi kahramanı William Tell’i hatırladı..

William’ın oğlunun başındaki elmayı okla vurmasından çok etkilenmişti.. 

“Vay beee ne yiğit adam” diye iç çekti..

Evladının başındaki elmaya ok saplamak nasıl bir yiğitliktir bilinmez..

Ama şaşırmamak lazım..

Kendilerinden biri kadınları darp edince, olayı “hafif maço”lukla ilişkilendirenlerin, elma, evlat, ok üçlüsünü kahramanlık sayması pek tabii değil mi?

Neyse konuya dönelim..

“Ben de yaparım ulan” dedi..

Çağırdı hemen Erol’u yanına..

Azıcık da içkiliydi..

Erol’a “Şu şişeyi al karşıma geç” dedi. 

Erol yutkuna yutkuna şişeyi alıp karşısına geçti..

Bastı tetiğe..

Mermi şişenin üst kısmını denk geldi..

Sonra Aydemir’i çağırdı yanına..

Şişenin kalan yarısını da onun elinde kırdı..

Kimse durduramıyordu beyimizi.

Kanun, devlet hak getire..

Hiçbiri kesmeyince, aklına daha iyi bir fikir geldi..

Karısını çağırdı yanına..

“Bardağı başına koy” dedi..

Kızcağız “hayır yapamam” deyince, beyimiz deliriverdi..

Hışımla doğrulup silahına davrandı..

“Seni çeker vururum lan” dedi..

Genç kadın çaresiz geçti karşısına..

Bardağı başına koydular..

Titreyip, ağlamasına aldırış etmeden yine bastı tetiğe..

Hedefi tam on ikiden vurdu..

Bardak tuzla buz oldu..

Kız korkudan bayıldı..

Herkes keyifle alkışladı..

Kimse de “Atatürk Cumhuriyetinde bu ne rezalet” demedi..

Beyimiz o gazla Adana’ya gitti..

Yine bir film çekecekti..

Adana sıcağı kasıp kavuruyordu..

Gündüzler sette, geceleri şehrin ileri gelenleriyle pavyonda eğleniyordu..

13 Eylül 1973 gecesi yine pavyona gitti..

Adana’nın CHP’li Belediye Başkanı Ege Bagatur ve diğer partililer de yanındaydı..

Beyimiz “azıcık içki”li olmanın verdiği rahatlıkla yine havaya ateş açmaya başladı..

Pavyonun hemen yanındaki kampta, ailesiyle dinlenen ağır ceza hakimi rahatsız oldu..

Beyimizi ve ahbaplarını ikaz etti..

“Maço” beyimiz delirdi..

Çekti silahını ve bir el ateş etti herkesin gözü önünde..

Ağır ceza hakiminin sağ gözünden giren kurşun, kafatasını parçalayıp arkasındaki duvara saplandı..

Korkunç vahşetin yaşandığı sırada olay yerinde bulunan CHP’liler sorguya alındı..

Hepsi ağız birliği yaptı..

Olay anında tuvalette olduklarını söylediler..

Pavyonun iki tuvalet kabinine 20 CHP’li sığmıştı..

(Nasıl sığmasın, Ahmet Kaya’nın itibarı katledildiğinde de aynı ekip 4 kabine sığmıştı..)

Hakim katili beyimiz 19 sene hapis cezası aldı..

Ama ne hikmetse yarı açık cezaevinde tutuluyordu..

Onu kutsayan solaklar tarafından Fransa’ya kaçırıldı..

Orada da öldü gitti..

Başında tabancayla bardak kırılan kadın Nebahat Çehre.. 

Elinde şişe kırılan Aydemir ise Aydemir Akbaş..

Katledilen hakim de Sefa Mutlu..

Pislikleri örtülüp sempatik gösterilen katilse, bizim solak medya ve siyasetin bayıldığı Yılmaz Güney.

İşte o katilin mezarını ziyaret edip dua eden kişi ise herkesi kucaklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu..

Adam haklı, “herkesi kucaklayacağız” dedi..

Katiller, teröristler, sapkınlar da o “herkes” zamirinin içinde saklı..

Çelik yeleğimi giydim hadi saldırın bakalım solaklar.. 

Murat Alan

Akit TV köşe yazarı