BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

İstanbul depremi ve timsah gözyaşları!

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
27 Haziran 2021 09:28

Kıymetli okurlarım daha önceki yazılarımda İstanbul’un 39 ilçesini tek tek incelemiş zemin ve binaların durumunu anlatmış ve hatta en çok önlem alınması gereken mahallelerini belirtmiştim . Sonra bu makaleleri , youtube kanalım , afet yönetimi platformunda maksimum 10 dk.süren videolar halinde yayınlayıp vurgulamıştım . Bu konu benim için bir hayli hassas olduğundan üniversitelerde zoom üzerinden seminerler vermeye devam ediyorum . Ayrıca radyo ve televizyonlarda sıklıkla anlatmaya çalışıyorum . Ancak benim izlediğim yol biraz farklı faylar ve deprem için zaman konularına pek değinmek istemiyorum zira bu konu geçen 22 yıl boyunca sıklıkla anlatıldı ve görüldü ki bu şekilde fayları anlatarak şu gün yada bu zaman diliminde deprem olacak sözleri halkımızda karşılığı olmayan hiçbir etki yaratmayan adeta havanda su dövme vazifesi görmüştür .

1999 depreminden buyana yaklaşık 22 yıl geçmesine rağmen maalesef İstanbul yapması gereken deprem hamlesini yapamamış dönüşüm tüm yapı stoğunun sadece %25 inde etkili olmuştur. 1980 yılı öncesi yapılan binaların toplam yapı stoğuna oranı halen çok fazladır . İnsanlar kendi haline bırakıldıklarında bu dönüşümü kendi başlarına yapamayacakları aşikardır . Zira inşaat maliyetleri inanılmaz artarken İstanbul’da yeni bir daire sahibi olabilmek iyice zorlaşmıştır .

Tüm olumsuzluklar göze alındığında çalışanlarının yarısı asgari ücret bandında maaş alan ve ancak güçlükle geçimlerini sağlayabilecek insanlarımızın bu devasa dönüşüm rakamlarını , bankalardan kredi çekerek yapabilmeleri ve bu yolla dönüşümün tamamlanması düşüncesi oldukça iyimserdir.

Oysa yaklaşmakta olan deprem bize koşarak gelirken , alınmayan önlemler ve yapılamayanların , deprem olduğunda telafisi pek mümkün görünmüyor .

Şöyle düşünmenizi istiyorum . Beklediğimiz deprem oldu , zaiyat çok büyük insanlar ölmüş sokaklar yaralılarla dolup taşıyor . Maddi zarar 100 milyar doların üzerinde ve siz bölgeye AFAD ekiplerini gönderiyorsunuz , KIZILAY çadırlarını kuruyor insanlar yakınlarını kaybetmiş ulusal yas ilan edilmiş . Ekonomik olarak zaten iyi olmayan bir ülke daha da kötü duruma düşmüş . Siz bu saatten sonra ne yaparsanız yapın bir şeyleri düzeltemezsiniz ancak enkazları kaldırabilirsiniz !

1999 yılını hatırlayın ne yapabildik ?

Şimdi durum daha da vahim bence .

Japonların söylediği gibi , biz deprem olmadan önce neler yapabiliriz diye çaba sarf ediyoruz . Siz ise deprem olsun ondan sonra neler yapabiliriz diye bakıyorsunuz . İlk bakışta çok ciddi bir fark yokmuş gibi görünse de aslında gece ile gündüz gibi bir bilinç farkı var , ülkeler olarak aramızda .

Şu ana kadar en iyi yaptığımız şey halkın büyük bir kısmının haberdar olmadığı mükemmel deprem master planları yapmak ve bunu üst düzey platformlarda anlatmak . Oysa insanların deprem sonrası toplanma alanlarının yerinden bile haberleri yok .

Yani sizin teoride yaptığınız mükemmel planların eğer halkta bir karşılığı yoksa aslında pratikte bu konuda hiç yol almış sayılmazsınız .

O halde bence neler yapabiliriz ?

İstanbul pilot bölge olarak kabul edilmeli ve belediyeler yasal zorunluluk olarak , 5 yıldan daha yaşlı olan bütün yapılardan performans analizi istemelidir , tıpkı bina ruhsat aşamasında nasıl statik , mimari , makine , elektrik projesi , zemin etüdü isteniyorsa bu çok önemli deprem bina performans analizi de istenmelidir . Gelen tüm veriler aynı zamanda CBS sistemine dijital ortamda girilerek olası senaryo depreminde , gerçekte nasıl bir yıkım ve sonrasında nelerle karşılaşacağımız modellenmelidir .

Şimdi diyeceksiniz ki bunlar zaten yapılmadı mı ?

Maalesef deprem mühendislerinin istediği şekilde yapılmadı daha çok gözlemsel olarak yapıldığını söyleyebilirim.

Bu neden önemli ?

İşte gerçekte bir bina , yıkılmalımı yoksa güçlendirme projesi yapılarak kurtarılabilir mi ?

Bunlar netleştirildikten sonra evleri yıkılacak olan hak sahibi vatandaşlarımıza TOKİ yada KİPTAŞ ekonomik ancak sağlam daireler yapmalı . Ve fark istememeli … Karşılığında oturduğu daire ve bina istimlak edilmeli .

Acil olarak , İnşaat Mühendisleri Odasının açıkladığı yıkılabilecek , 48,000 binanın İstanbul’da problemli olduğu düşünüldüğünde yoğunluğun fazla olmadığı zeminin sağlam olduğu ilçelere bu acil dönüşümü yapılması gereken binaların karşılığının , inşa edilmesi uygun olacaktır.

Aksi taktirde şuan yapıldığı gibi insanların elektrik ve doğalgazları kesilerek evlerinden çıkarılmaları yada dönüşümünü yaparım ancak daire başı 250,000 tl para vermen gerekiyor gibi tekliflerde bulunmak bana göre çok çirkin .

Devlet kamu yararı söz konusu olduğunda nasıl bir refleks ile hareket ediyorsa vatandaşlarının hayatı söz konusu olduğunda da aynı şekilde davranmalıdır .

Zira , beklenen mega deprem olduğunda insanlar ölüp , sakat kaldıklarında , minimum 100 milyar dolar zarar ile karşılaşıldığında timsah gözyaşları dökmek kimseye bir şey kazandırmayacaktır…

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı