BIST9.054,96%2,82
USD32.3159%0.07
EURO35,1176%0.13
ALTIN2.290,19%0.56

Son zamanlarda meydana gelen depremler ne anlama geliyor?

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
29 Mayıs 2021 16:23

Kıymetli okurlarım , son zamanlarda meydana gelen depremlerin sizi endişelendirdiğini ve bunca ekonomik sıkıntı arasında canınızı sıktığını biliyorum .

Acaba bütün bu olup bitenler ne anlama geliyor?

İstanbul’da beklenen depremin süresi acaba yaklaştımı diye düşünen ve bana mail gönderen tüm okurlarımın meraklarını gidermek istiyorum bu gün .

Öncelikle tüm bu olup bitenleri anlayabilmemiz için ülkemizin genel sismotektonik yapısına bakmamız gerekiyor .

Ülkemizin en ciddi deprem üreten mekanizması şüphesiz Erzincan’da başlayıp batıya doğru 1100 km devam eden ve Marmara denizinin içinde de var olmayı sürdüren , ilk olarak Prof.Dr.İhsan KETİN hocanın keşfettiği Kuzey Anadolu Fayı’dır . Namı –ı değer KAF olarak yerbilimciler tarafından sıklıkça ifşa edilen bu fay , ülkemiz adına tam bir ölüm makinasıdır . 1939-1999 yılları arasında KAF nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın resmi sayısı 63,526 kişidir . Ayrıca bu fayı güneyde kesen ve DAF olarak bilinen Doğu Anadolu Fayı daha güneyde bulunan Arabistan plakasının yukarı doğru bindirme yapması sonucu Anadolu plakasının yılda 3 cm. batıya doğru hareket etmesine neden olmaktadır.

Ege bölgesinde ise 2 türlü bir faylanmadan söz edebiliriz. İlki maksimum 6-6,5 magnitüdünde deprem üreten Graben fay sistemidir . Bu fay sistemlerinin çökme mekanizması sonucu oluştuğunu söyleyebiliriz . Bu bölgedeki diğer fay sistemi ise ülkemizin güneybatı kısmında denizde bulunan Helen yayı fay sistemidir . Bu sistem daha yaşlı olan Afrika plakasının , Anadolu plakasının altına girmesi sonucu oluşan dalma-batma fay zonudur.

Bu sistem büyük depremler üretme gücüne sahip olup bölgede çok yıkıcı olmuştur.

Ayrıcadeniz tabanının , yapılan derin sismik ölçümler sonucu çok iyi bildiğimiz batimetri haritasını çıkardığımız Marmara denizinin içinde bulunan faylar tarihsel dönemde çok yıkıcı olmuştur.

Bu faylardan en önemlileri ; 1912 , 1894 ,1766 ve 1509 fay sistemleridir .

Bu fayların tarihleri bizim için neden önemlidir ?

Fayın yaşı ne kadar büyükse açığa çıkacak enerji miktarı ve yıkım gücüde o oranda büyük olacaktır. Örneğin , yaşı en büyük olan 1509 fayı yaklaşık 513 yıllık enerji birikimi ile gerçekleştiğinde en ciddi enerjiyi çıkaracak ve en yıkıcı olacak depremdir diyebiliriz.

Sadece 2020 yılında , AFAD verilerine göre ülkemizde 33,821 adet deprem olmuş . Bu depremlerden büyük kısmı aletsel olarak ölçülebilen ve bizim hissedemediğimiz depremcikler olarak kaydedilmiştir .

Ancak maalesef 2 tanesinin ciddi anlamda öne çıktığını görüyoruz .

24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ – Sivrice’de olan Mw = 6,8 ölçülen ve 6424 adet artçı üreten depremde 22 saniyede 41 kişi hayatını kaybetti .

30 Ekim 2020 tarihinde ise İzmir –Seferihisar açıklarında olan Mw = 7 ölçülen ve 5764 artçı üreten depremde 16 saniyede 119 kişi hayatını kaybetti.

2021 yılının son 5 ayına baktığımda ise iki bölgenin hissedilir derecede fazla deprem ürettiğini görüyorum.

İlki DAF-KAF kesişim bölgesi yani Elazığ , Malatya , Bingöl-Karlıova , Erzincan , Adıyaman , Van bu bölgelerde Arabistan plakasının yukarı doğru bindirme yapması sonucu hareketin devam etmesi gerekiyor . Bu sonuçlar normal gözüküyor.

İkincisi ise Ege bölgesinin kıyı şeridi ve alt kısımda Helen yayına kadar uzanan bölgede adalar bölgesinde ciddi bir aktivitenin olduğunu görüyoruz bu bölgede Afrika Plakasının Anadolu plakasının altına girdiğini ayrıca KAF’ın batı yönündeki hareketinden kaynaklı bir sıkışmanın yarattığı gerginlikten olduğunu söyleyebiliriz.

Bu hareketinde devam edeceğini ve ilerleyen dönemde büyük depremler üreteceğini düşünüyorum.

Buradaki temel konu aslında depremlerin oluşlarında , yer kürenin oluşum mekanizmasına aykırı bir durum olmadığını görüyoruz . Burada ki temel problem bizim depreme dayanıklı binalarda oturmuyor oluşumuzdan kaynaklı bir belirsizlik ve tedirginlikten kaynaklandığını düşünüyorum .

Yapılması gereken deprem kehaneti yapmak değil , vatandaşlarımızın önlem almalarını kolaylaştıracak ortamın hazırlanmasıdır bana göre .

Binasından yada zemininden şüphe duyan vatandaşlarımızın binalarına performans analizi yaptırmalarını , deprem çantalarını hazır tutarak , deprem acil eylem planlarını hazırlamalarını , dönemsel olarak deprem tatbikatı yaparak , kendilerine en yakın toplanma alanını tespit etmelerini ve DASK adı verilen sigortalarını yaptırmalarını öneririm.

Zira , depremin büyüklüğünü ve ne zaman olacağını merak ederek zaman kaybetmek size hiç bir şey kazandırmayacaktır .

Önemli olan bu depreme sizin , ailenizin ve oturduğunuz binanın ne kadar hazırlıklı olduğudur…

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı