BIST9.524,59%-0,06
USD32.6307%0.31
EURO34,7495%0.18
ALTIN2.514,29%1.20

Buruk bir bayramdı , kutlamaya çalıştığımız…

M.Serhat Durmuş

Abone OlGoogle News
13 Mayıs 2021 12:43

Geçen bayramı hatırlıyorum da umutlarım vardı kendimce …

Ülkemin bu kötü gidişatına , pandemiye rağmen , henüz aramızdan kimse eksilmemişken ...

Çocukluğumda ki bayramları hatırlamaya çalışıyorum çok uzaklarda bir yerlerden.

Bayramlık telaşını , el öpme merasimlerini , sabah namazında camii çıkışındaki o zamanı özlüyorken .

Trabzon’da şirin bir mahallede , kalabalık bir apartmandaki o çocuğu arıyorum . Hatıralarımın resim albümlerinden , çelimsiz , saygılı , içine kapanık o çocuğuseçemiyorum artık , bulanıklaşmış hayalimde canlandıramıyorum .

Sonraları sokaklarında yürürken acaba bir köşe başında karşıma çıkar mı diye çok arşınladığım olmuştur arnavut kaldırımları ancak bulamıyorum artık …

İnsan neden hep o zamanlara dönmek ister ki olmayacağını bildiği halde ?

Sonra bulanıklaşan zihnim balkonda kahve içerken geçen bayrama getiriyordu düşüncelerimi ve kurtulamıyordum .

Kızımın hala yaşadığı o geçen bayrama !

Sonra kendime geldim ve değiştiğimi hatırladım birden artık dönüştüğümü hatırladım .

Kafka’nın dönüşüm kitabındaki talihsiz Gregor Samsa misali bir hamam böceğine dönüştüğümü farkettim .

Umutsuzlukları insanı dönüştürürdü biliyordum .

Neşesi ölmüş , yaşama sevincini kaybetmiş bir yaratığa dönüşmek zamanım gelmişti benimde sanırım .

Sonra uykusuzluğun beni teslim aldığı gecenin kör dakikalarında sızıyorum ve yürüyoruz Franz Kafka ile , kendisine soruyorum .

-Neden dönüşmesine izin verdin diyorum.

Kimi diyor .

-Gregor Samsa’nın dönüşmesinden bahsediyorum .

-Hepimiz zamanla dönüşürüz hiç istemediğimiz bir şeylere !

Daha çok çektiğimiz acılar bizi dönüştürür…

-Sende artık aynı kişi değilsin biliyorsun değil mi ?

Susuyorum …

Sonra uyandım aniden kafam çatlıyordu ağrıdan . Ayakta durmakta zorlanarak mutfağa gittim ve kızımın buzdolabının üzerindeki resmine bakarak acı bir kahve yaptım kendime …

Bu bayram bir değişiklik yapın eğer çıkabiliyorsanız bir hastanenin onkoloji servisine gidin ve resim defterleri alın , güzel boyalar götürün o talihsiz yavrulara .

Acının birbirine benzettiği o özel seçilmiş çocuklara …

Öyle ki onlar hepimiz adına çektikleri acılarından belki diğer bayramı göremeyecekler .

Tıpkı benim canım kızım ILGIN’ın göremediği gibi …

Dönüşmek hepimizin acıyla ulaştığı bir mertebeymiş ancak siz bir hamam böceğine dönüşmeyin , merhametinizle ve içinizde kalan son iyilik kalıntılarıyla insanların gıpta edecekleri güzel yürekli birine dönüşün .

Dünyanın bu ara böyle insanlara ihtiyacı var çünkü…

Sonra Nazım hikmeti düşünüyorum ve hatırlamaya çalışıyorum o sözlerini ;

‘Bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk ,

Ama yine de , eksik etmeyiz sol cebimizden umudu …’

Sizde o güzel çocuklara umut olun tanımanız gerekmez hiç birini , hiçbir şey alamıyorsanız , kan verin ihtiyacı olan lösemi hastası olan güzel yavrulara.

LÖSEV derneğine bağış yapın .

Ama mutlaka bir şeyler yapın !

Onlar hep birileri gelsin ve acılarından uzaklaş tırsın diye beklerler , biliyorum…

M.Serhat Durmuş

Akit TV köşe yazarı