Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Suriye Milli Ordusu’yla birlikte Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine yönelik başlattığı ‘Barış Pınarı Harekâtı’nı durdurmak amacıyla emperyalist güç odakları ve içimizdeki işbirlikçileri harekete geçti.

Ayrıca ‘Türkiye karşıtı cephe’,Türkiye’nin bölücü terör örgütlerini bertaraf etmek için başlattığı operasyonunu meşruiyetine gölge düşürmek amacıyla “Türk Ordusu sivilleri vuruyor, Türkiye, bölgedeki Kürtleri imha etmeyi hedefliyor” şeklinde iğrenç ve küstahça bir iftira propagandası başlattı.

Bu karalama ve suçlama kampanyasına; ABD’nin yanında AB içindeki bazı kurum temsilcileriyle, bir kesim siyasiler, Avrupa medyasının dayalan yanlış haber ve yorumlarıyla dâhil oldular.

Kürtlerin ortada bırakıldığını savunan bazı siyasiler ile o bir kesim medyanın, Türkiye aleyhindeki karalama kampanyalarına öncülük ettikleri dikkati çekiyor.

O emperyalist devletlerin desteğiyle sürdürülen karalama kampanyalarında, kendilerinin yaptıkları çirkeflikleri Türkiye yaptı, yapacak şeklinde lanse ediyorlar. 

Tüm dünya bilmektedir ki; Türk ordusunun hedefi Kürtler değil, dış güçlerin taşeronu bölücü terör örgütleri ve teröristlerdir.

Türk Ordusu tarihinin hiçbir döneminde sivilleri katletmemiştir. 

Kısacası bizim tarihimizde kan lekesi yok. 

Yakın tarihte gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında siviller korunmuş ve hiç kimse Kürt olduğu için hedef alınmış değil.

Tüm bu gerçekler ortada olduğu halde maalesef şer güç odakları tiksindirici yalan ve iftiralarına devam ediyorlar ve de edeceklerdir.

Çünkü onların niyeti bozuk.

Diğer yandan;

Tehditlere ve baskılara karşı destek verdiğimiz ve sahiplendiğimiz İran, BAE ve S. Arabistan’ın da bize karşı başlatılan iftiralar dolu o aleyhteki kampanyaların içinde yer almaları gerçekten, hem üzücü hem de utanç vericidir.

Halkları bizden yana olan emperyalist güçlerin uşağı olan o proje devletlerin diktatörleri tarihten bugüne benzer ihanetleriyle hep karşımızda oldular.

Bugün de yaşananlar o ihanetin bir devamıdır. 

KÜRTLER BİZİM KARDEŞİMİZDİR

Şu gerçeği önemle hatırlatmak isterim ki, Türk devletinin ve Türk milletinin Kürtlerle hiçbir sorunu yoktur. 

1071’den beri var olan kadim beraberliğimiz tarihi süreç içinde hiç bozulmadan devam etti ediyor ve de edecektir. 

Bin yıllık beraberliğimizin sonucu aramızda tarih, kültür, inanç değerlerimize dayalı bir kardeşlik ruhu oluşmuştur. 

Bu ortak değerlerin yanında karşılıklı evliliklerden dolayı aramızda kan bağı oluşmuştur.

Bizim Kürtlerle, Kürtlerin de Türklerle hiçbir sorunu yoktur. 

Sorun Kürtler değil, dış destekli Kürtçülük üzerinde başlatılan terör yapılarıdır.

Barış Pınarı adlı operasyonun hedefinde Kürtler değil, bölücü terör örgütleri vardır. 

ONLAR HİÇBİR ZAMAN BİZİMLE DEĞİLLERDİ

Dost ve düşman da zor zamanda belli olur.

Bugün biz bu gerçeği yaşıyoruz.

İçimizdeki bazı çevreler sırf, Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile onun öncülüğündeki hükümeti kötülemek ve küçümseyip itibarsızlaştırmak için “kimse bizimle değil, yalnız kaldık” yaygarası yapıyorlar.

Hatırlatmak isterim ki, onlar tarihin hiçbir döneminde zaten o ülkeler ve güçler bizimle olmamıştır. 

Mayıs 1916 tarihinde imzalanan Sykes-Picot gizli ihanet anlaşmasını uygulayıp Osmanlıyı parçalayıp topraklarını aralarında paylaşanlar o ülkelerdi.

Kurtuluş Savaşımızda, Kıbrıs Barış Harekâtında ve yakın tarihte gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarda yanımızda değil, karşımızda yine onlar vardı. 

Geçmişten günümüze bizimle olmayanlar bugün mü bizimle olacak?

Zaten biz de onları hesaba katmadan kendimize olan güvenimizle hareket ediyoruz ve hiç kimsenin yardımı olmadan sadece milli güçlerimizle çok şükür zaferler kazandık ve inşallah bu son operasyonla da gücümüzü yeniden dost ve düşmana göstereceğimiz inancındayız.

HEDEFE VARANA KADAR

Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan’ın ifade ettikleri gibi bizim amacımız, güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmektir.

Oluşturacağımız güvenli bölge sayesinde Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerini sağlayacağız. Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak, tüm bölge halkını terörün pençesinden kurtaracağız.

Gücünü asil milletimizden alan ordumuz (TSK),PKK/PYD-YPG-SDG ve DEAŞ gibi terör örgütleri başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Şanlı ordumuz Güvenli Bölge Harekâtı için başlattığı harekâtı ne pahasına olursa olsun hedefe varıncaya kadar sürdürecektir.

Allah ordumuza zaferler nasip etsin.