“Demirtaş’a özgürlük” diyenler var. “Evimde kahvaltı sofrası kurarım” diyenler var. O iş sümenaltı! Demirtaş’ın siyasetin ana karakterlerinden değil “elzem olaylarda” kullanışlı figüranlarından olmasına karar verildi. Kararı alanlar HDP’ye tebliği yaptı. “Serbest kalsın” demeye de devam edecekler. Millete hesap vermekten kaçanlar “kendi iç hesaplaşmalarıyla” baş başa kalacaklar.

Ben HDP’li yöneticilerle bir araya gelmiyorum ancak HDP içinde alınan bir kararı da kulis bilgisi olarak bana geldiği için sizinle paylaşmak istiyorum: “Selahattin Demirtaş hapisten çıksa ve Cumhurbaşkanı Adayı olmayı açıkça istese bile yapılmayacak”.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefet cephesinden ilk kararı veren de HDP oldu. HDP’li yöneticiler Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda onu desteklemeye karar verdiler. CHP bile “net karar” verememişken HDP kendisine gelen kararı çoktan kabul etti. Eş Genel Başkanlar Buldan ve Sancar’ın diğer muhalefet partilerine yaptığı ziyaretlerin “ısındırma” turlarından ibaret olduğu söylenebilir. Ziyaretlerde “PKK” asla gündeme getirilmiyor. Seçimler sonrası şayet millet ittifakının adayı kazanırsa “görev paylaşımı esnasında” yapılacak istişarelerde HDP’nin de yer alması şimdiden garanti altına alınıyor. Her şeyi “ısındıra ısındıra” yapıyorlar. Yani şimdi “ısırma” zamanı değil, “ısındırma” zamanı..!

Bu bilgiyi aktarmaktaki amacım CHP/Kılıçdaroğlu ile HDP/PKK denklemini kurmak değil; ben olan durumu yazmakla mükellefim! Bu onların oyunu; ama millî olmadıkları net!

“DEMİRTAŞ YÖNETİMDEN

FİİLEN ÇIKARILDI”

Demirtaş sessiz sedasız şekilde HDP siyasetinin yönetici kadrosunun tepesinden fiilen çıkarıldı. “Mağduriyet” noktasında kullanmaya devam edecekler. HDP “kısa vadede” hiçbir iddia ve talepte bulunmayacak, sadece “demokrasi birliği” vurgusu yapacak. Seçimlerde TBMM için kendi adaylarıyla yarışacaklar, ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayları olmayacak. HDP’nin siyasi misyonu millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı üzerinden temsil edilecek. Bu misyon seçim öncesi aşırı vurgulanmayacak. Eğer HDP’den böyle güç(!) almasaydı Kılıçdaroğlu şimdi açıkça “Ben aday olmak istiyorum” diyemeyecekti. Onu şimdilik frenleyen faktör İyi Parti Genel Başkanı’nın tavrı; zira Akşener HDP’nin aldığı kararı biliyor. Eğer o da karara aniden uyarsa İyi Parti tabanı parçalanabilir. Karara uymak demek HDP’nin söz sahibi olmasının önünü “direkt” açmak anlamına gelecek. İyi Parti dolaylı yollar arıyor, ama içinde HDP’nin olduğu yollar! Siz bakmayın sürekli “Çözüm süreci ve Öcalan” dediklerine! Şimdi tek umutları kurulacak denklemin tutmasında!

Bu denklem seçmen nezdinde iki partinin tabanını bölebilir; HDP ve İyi Parti! Hem HDP seçmeni hem de İyi Parti seçmeni içerisinde “merkeze daha yakın” durma eğilimi gösterebilecek kaygan bir zemin var.

“BAŞKAN ERDOĞAN’IN GÜNDEMİ

SEÇİM DEĞİL”

Yazıda her ne kadar millet ittifakı ve adayları yazdıysak da ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeminde seçim yok! Kendisi her gün yeni atılımlara devam ediyor. Halkın ekonomik sorunlarını çözmek için günlük 3-4 saatlik uykuyla gecesini gündüzüne katarak “ilk günkü şevkle” çalışmaya devam ediyor. Onun gündemi de seçim olsaydı ülke ne hale gelirdi bir düşünün! Çok şükür böyle bir durum yok! 19 yıllık iktidarda bir defa bile “seçim ekonomisi” yapmamış bir liderden bahsediyoruz. Başkan Erdoğan’ın tek denklemi var: “Küresel lider olan büyük ve güçlü Türkiye”.

“HANİ 2021’DE ERKEN SEÇİM

OLACAKTI”

Akşener; “2021 Haziran ayında erken seçim öngörüyorum” demişti. Kılıçdaroğlu; “2021 sonbaharında erken seçim olacak” demişti. Seçim falan olmadı ve onlar milleti yanlış yönlendirmiş oldular.

Bu satırları okuyan sevgili okuyucum; sizce bu genel başkanlar; “Hata yaptık, milletten özür diliyoruz” derler mi? Demezlerse biz onların sözlerine nasıl güveneceğiz?

Şimdi yine “erken seçim tarihi” vermeye başladılar. Tutarsa; “Aha demiştik” diyecekler. Tutmazsa zaten hesap soran da yok, oooh ne güzel dünya!

“SİYASİ CİNAYETLER VE KEMAL BEY”

Kılıçdaroğlu geçen sene, “Siyasi cinayetler olabilir” demişti. Neyse sevgili okuyucu kardeşim, ağabeyim, ablam…! Bir şeyler yazacaktım ama vazgeçtim. Ülkemizde üniversite sınavı olacağı günün öncesinde; “Katarlılar tıp fakültesine sınavsız giriyor” yalanını uyduran bir muhalefet genel başkanının neresini düzelteyim, neresinden analizler yazayım, hangi sözünü “doğru” kabul edip kulis bilgisi vereyim! Bir de koskoca ülkeye “Cumhurbaşkanı adayı” olacağım diye kapı kapı geziyor ve İyi Parti’yi HDP’yle ortak olmak için ikna etmeye çalışıyor. İyi Parti’ye ne dersin? Net bir şekilde reddetmesi gerekirken topu çevirip duruyor!

Doğrusu insan gerçekten hayret ediyor!