Kim neyi, ne amaçla yapıyor, ortada değil mi?

Darbe isteyenlerin yöntemlerini ilk kez mi görüyoruz?

Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nı sandık ile gönderemeyenlerin nasıl çıldırdığının da farkındayız.

Daha iyisini istemek, muhalefet olarak bunun için alternatifler sunmak şeklinde bir yaklaşımı ne yazık ki şimdiye kadar göremedik.

Mısır’da Mursi’yi darbe ile devirme işini Sisi’ye verenlerin Türkiye’deki girişimleri hep sonuçsuz kaldı. En son 15 Temmuz’da FETÖ aracılığı ile ülkemizi ele geçirmek isteyenler, milletin ortaya koyduğu irade karşısında amacına ulaşamadı.

“Neden Erdoğan’ı istemiyorlar?” sorusunun cevabını ise çok iyi biliyoruz.

Yönetemiyorlar!

Bunun neticesi ise güçlü bir Türkiye olarak karşılarına çıktığında, tekrar tekrar denemeler yapmaktan başka çareleri kalmıyor.

Bu durumda kimin yanında durduğunu, hangi söylemleri desteklediğini ve ağzından çıkanın nasıl anlaşılacağını iyi hesap etmen gerekiyor.

Sonra “biz darbenin karşısındayız, yanlış anlaşıldık” demek söylemden öte bir şey ifade etmiyor.

Mesela CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kısa bir süre önce erken seçim çağrısında bulunmasının ardından Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ gibi “Menderes erken seçime gideceğim deseydi darbe olmazdı" diyorsan bu sözlerden bir anlam çıkarılmasını da yadırgamayacaksın.

Bir üniversiteye atanan rektörün siyasi görüşünü bahane ederek DHKP-C marşı söyleyip, polisimize katil diyorsan ve saldırıyorsan ben sadece öğrenciyim yalanına kimsenin inanmasını beklemeyeceksin.

Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen eylemlere desteğe giderek “örgütlü dayanışma” vurgusu yapıyorsan, polisimize katil denilmesine laf etmiyorsan, terör örgütünün marşının söylenmesine kulaklarını tıkıyorsan, Gezi kalkışmasını halk direnişi olarak görüyorsan, 15 Temmuz darbe girişimine destek veren tweetler atıyorsan, Canan Kaftancıoğlu adının önünde CHP İstanbul İl Başkanı yazıyor diye yaptıklarını siyaset ile açıklayamazsın.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi FETÖ’nün darbe girişimi yapacak kadar ileri giden bir terör örgütü olduğunu göremeyip, Zaman gazetesine kayyum atandığında “Farklı bir düşünceye tahammül edemeyen bir siyasal yapı çıktı karşımıza, bir dikta yapısı çıktı. Asıl Türkiye açısından bizi kaygılandıran nokta maalesef bu" açıklaması ile de FETÖ’cülere destek oluyorsan, “CHP’de hiç kimse darbeyi savunmaz” gibi açıklamalar ile o günlerdeki duruşu unutturamazsınız.

Ne yapalım şimdi, tüm bunları normal mi görelim?

Darbe çığırtkanlığı yapılmıyor, biz mi kötü düşünüyoruz diyelim?

İdeolojik nedenler ile Erdoğan’ı istemeyenlerin bahaneleri hiç bitmeyecek.

Dün ağaçtı, bugün rektör olur, yarın başka şey!

Ekonomi ile karşınıza çıktıklarında ise geçmişe bakın, iki fotoğrafı karşılaştırın ona göre karar verin.

Herkes seçimlerinin sonuçlarını yaşar ve ona göre yönetilir.

Psikolojik savaşın da önemli bir argüman olduğunu unutmayın.

Allah aşkına polisine katil diyenden ve onu destekleyenden bu ülkeye yarar gelir mi?

Başka sorum yok!