Helalleşme atağında dakika bir, gol iki..

Biz, “Samimiyet testine girmesi lazım” derken..

“Kimsenin inancımıza engel çıkarmasından, haklarımızı kısıtlama yolunda mücadele vermesinden memnuniyet duyacak değiliz. Eğer o zalimlikten vazgeçtiler ise, tabii ki seviniriz” demiş iken..

Tam, sadece kendi adıma da olsa..

“Hakkım helal olsun, Kemal Bey” diyecek iken..

Kemal Bey ardı ardına iki golle, tüm planımı bozdu.

Ne demişti, Kemal Kılıçdaroğlu?..

Üç yıl önce, beş yıl önce değil..

Daha üç gün önce..

Helalleşme için özel video çekimi yaptığında..

“Hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha önemli? Helalleşeceğiz dostlarım. 28 Şubat’çıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan kızlarımızla helalleşeceğiz” demişti.

Sözlerinde, açık bir kapı, küçük bir esneklik var mı?

Yok.

“28 Şubatçılar” diyor.. Tıpkı bizim yıllardır dediğimiz gibi.

“Açtıkları yaralar” diyor.. Tıpkı bizim dediğimiz gibi.

“İkna odalarına sokulan kızlarımız” diyor.. Tıpkı bizim dediğimiz gibi.

Zaten kıvırtma yapabileceği bir nokta olmadığı için, bu açıklamayı yaptığı gün, “Kemal Kılıçdaroğlu beni şaşırttı, böyle somut bir ifade kullanacağını hiç sanmıyordum” dedim..

Kendisini takdir ettim..

Ama daha videonun sonu gelmeden..

Evet, birazcık abartıyorum..

Farkındayım..

Ama bu kadarcık kusurumu affedin..

En azından, Türkiye’nin siyasi gelişmeleri yakından takip eden yüz binlerce insanı henüz daha o videoyu izlemelerini tamamlayamadan..

28 Şubat darbecisi Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan bir açıklama yaptı..

Kemal Bey hemen tornistan yaptı..

Ne dedi, 28 Şubat’ın darbeci generalinin eşi? Cümle şöyle:

“Ben oyumu CHP’ye vermiş bir kişi olarak hakkımı helal etmiyorum. Kılıçdaroğlu sağdan soldan helallik isteyeceğine, bu uğurda sahte delillerle cezaevine konulan generallerden helallik istesin!”

Helalleşme içerikli Kemal Bey’in videosunu izleyen herkes, bekledi ki, CHP Genel Başkanı şu açıklamayı yapsın:

“Ben sağdan soldan helallik istemiyorum. Bu ülkenin mağdur, mazlum halkından helallik istiyorum.. Darbecilerle de işim olmaz. Onlar oylarını helal etmeyebilirler.. Zaten ben de darbecilerin oylarına talip değilim..”

Nokta.

Kemal Bey, bu açıklamayı yapabildi mi?

Hayır.

Peki kendisine sorulduğunda, ne cevap verdi, darbeci karısının, açıklamasına?

Cevap şu:

“28 Şubat’çıların yargılanmasını sağlayan FETÖ organizasyonu var. Onlara da yapılan yanlış olduğuna inanıyorum. 28 Şubat’çılar, insanlar adaletle yargılanmadılar. Onların haklarını da savunacağız.”

Türkiye’de FETÖ’cü hakim ve savcıların yargıdan tasfiye edilmesinin üzerinden 5 yıl geçmiş.

28 Şubat darbecilerinin mahkumiyetleri de, kararın istinafta onanması da, Yargıtay incelemesi de, son 5 yıl içinde oldu.

Ve bu üç kararda da, bir tane bile FETÖ’cü hakim yok.

Ama bir yandan “İkna odalarında mağdur edilenlerden helallik isteyeceğim” diyorsunuz..

Bir yandan da, “İkna odalarının asli failleri aslında masumdu, FETÖ’cüler onları mahkum etti” diyorsunuz..

Var mı bu iki farklı cümleyi, bir gün ara ile kuran Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne demek istediğini anlayan?

Varsa, beri gelsin.

Atladım sanmayın..

CHP’nin % 25’lik oy tabanının en azından yarısı, darbeci generalin eşi Nilgül Doğan’ın kafasından..

Onun için, bu hanımın sözlerini önemsiyorum..

Ve devamındaki sözlerini de size aktarıyorum..

Cezaevindeki darbeci eski general, yeni er Çetin Doğan’ın karısı Nilgül Doğan anlatıyor:

“Bu generaller CHP’nin altı okuna sahip çıkarak sınırlarda savaştılar, canlarını hiçe sayarak mücadele ettiler, saçını süpürge etmek diye bir deyim vardır, bu ülke için saçlarını süpürge ettiler. (..) Kılıçdaroğlu ondan bundan helallik isteyeceğine Silivri, Buca ve Sincan cezaevlerini dolaşıp oradaki 14 generalle, ‘Bunca sene CHP’nin altı okuna sahip çıkarak canını hiçe sayarak bu ülkeye hizmet verdiniz, FETÖ’nün sahte delilleriyle sizi içeriye attılar, biz sizi koruyup kollayamadık, hakkınızı helal edin’ desin. Helallik istemeye oradan başlasın.”

Buyrun, “Darbeci generallerin CHP’liliklerini itiraf” mı dersiniz?

“TSK’da eski yıllarda siyaset yasağı nasıl delinmiş, birinci ağızdan duymuş olduk” mu dersiniz..

“Konuşturmayın bu kadını, bir çuval inciri b.. etti” mi dersiniz..

Ne derseniz deyin.

CHP’nin tabanı, en azından tabanının yarısı, işte bu kafada.

“Bir dakikada iki gol” demiştim..

İkinci gole de gelelim..

Ne diyordu, Kemal Bey, helalleşme videosunda?

“Helalleşme; yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek demektir. Bunu yarası olan topluluklarla yapacağız.”

Bu kapsamda, “Lütfü Türkkan’ın şehit bacısına küfürü” sorulduğunda, “Dokunulmazlığın kaldırılması konusundaki dosya TBMM Genel Kurulu’na geldiğinde, helalleşme için, tabii ki yargılamanın önündeki engeli hemen kaldıracak oyu kullanırız” demesi gerekir iken..

Helalleşme söyleminden, hemen çarkediyor:

“Dosyanın Genel Kurul’a geleceğini sanmıyorum. Geldiği zaman yetkili organlarımızla görüşürüz. Burada bizim tek kişi değil, kurumsal bir yapımız var.”

Oysa Kemal Bey, “helalleşme videosu” çekimi ile ilgili partinin yetkili kurullarında bir toplantı yapıp yapmadığı sorulduğunda, “Yaptık” diyememişti.

Helalleşme için kendi karar veriyor..

Ama Lütfü Türkkan’ın küfürünün yargılanıp yargılanmayacağı hususunu yetkili kurullara bırakıyor.. (Kemal Bey’e hatırlatayım, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda grup kararı alınamaz hatta parti organlarında görüşme bile yapılamaz.)

Kemal Bey konuştukça, aslında kendisini dahi iyi deşifre ediyor..

Bir dakikada iki gol atmasının yanı sıra..

Seçimlere yakın, dindarlara gül dağıttığını, bakın helalleşme videosundan bir gün sonra nasıl itiraf ediyor:

“Ben ilk başörtüsü yasağının doğru olmadığını İBB adayı iken Okmeydanı mitinginde söylemiştim. Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanı iken ‘Yapmayın, bu yasakları kaldırın’ demiştim.”

Yıl 2009.. Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, CHP’nin adayı.. Başörtü yasağının kaldırılmasını istemiş..

Başörtü yasağı bu ülkede 2012 yılında kalktı.. Yani Kemal Bey’in o açıklamasını yaptığını iddia ettiği tarihten 3 yıl sonra..

Ve ne yazık ki, o yasağın mimarlarından Necla Arat’lar, Nur Serter’ler; 2009 seçiminden iki yıl sonra Kemal Bey tarafından milletvekili yapıldı..

Yasağın kaldırılmasını Danıştay’a götüren Mahmut Tanal, 2015’te iki defa, 2018’de tekrar milletvekili yapıldı..

Demek ki ne imiş? Sadece seçim yaklaşınca, Kemal Bey “Başörtü serbest olsun” dermiş..

Sadece seçim yaklaşınca, “Helalleşelim” dermiş..