BIST9.716,77%-0,05
USD32.4975%-0.21
EURO34,9549%0.29
ALTIN2.433,75%0.44

Z kuşağına, doların 11 TL’ye çıkışının hikayesi!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
19 Kasım 2021 09:02

Merkez Bankası’nın faiz indirme konusundaki kararlılığı sonrasında, dolar operasyonunun organizatörleri de tehditlerini hayata geçirdiler..

Ne kadar kalıcı olacağını, birlikte göreceğiz.

Ama dolar organizatörleri ile iş tutan..

Faiz baronları ile yol yürüyenlerin oluşturdukları algı operasyonlarını görebilmemiz için..

Bazı rakamlar vereceğim..

Gerçekten de..

Günlük hayatımızda da, hepimiz uygularız..

Biraz başımız mı ağrıyor..

Önceki tecrübelerimizden hareketle, “Dün akşam geç yattım ya.. Onun tesiri vardır. Birazcık kafamı dinleyeyim, geçer” deriz..

Hafif kırgınlık mı yaşıyoruz..

“Dün biraz rüzgarda kaldım ya.. Ondandır. Beslenmemi dizayn edeyim, birazcık da dinleneyim, geçer” deriz..

Bunları, “soğukta kalmanın kırgınlığa yol açacağı” veya “geç yatmanın baş ağrısına sebep olacağı” yaşanmışlıklarından çıkarttığımız tecrübelerle alacağımız tedbirler eşliğinde söylediğimizde, paniğe kapılmayız..

Terdirginlğe düşmeyiz..

Son dolar operasyonunu da..

Aynı mantıkla anlamaya çalışalım.

“Dolar 11’i buldu, öldük, bittik mahvolduk” mu?

Yoksa..

“Eski yıllarda da benzerini yaşamıştık. O tarihlerde ölmediğimize göre, yine ölmeyiz. Hele hele, o tarihlerde ölmemek için dik duruş gösteren bir yönetim olmadığı halde ölmediğimize göre.. İşin farkında bile olmayan yönetimler döneminde bile, aslında gerçekten ülkenin durumu o devalüasyonları gerektirdiğinde dahi batmadığımıza göre.. Yine batmayız. Bir çıkış yolu buluruz” mu?

Bakmayın siz, birilerinin, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa” diye başlayan cümlelerle, oluşturmak istedikleri algılara..

Dolar üzerinden somut örnekler vereyim.

Bu örneklerden yola çıkarak, dün yaşadığımız doların değer artışının, ilk defa mı yaşandığı, yoksa daha önce defalarca mı yaşandığını siz de görün..

Çok uzak tarihlere gitmeyelim..

12 Eylül darbesinden sonra, sivil idareye geçtiğimiz yıldan başlayalım.

1983’de dolar 220 TL iken..

1984’de 364’e çıkıyor.

TL’de % 38 değer kaybı.

1985’de dolar 517’e çıkıyor.

Bu sefer % 30 civarında bir değer kaybı..

1986’da fiyat 669.

Yani, % 22’lerde, değer kaybı..

1987’de 835 olmuş fiyat.

Yüzde 21’e inmiş değer kaybı..

1988’de 1,389’a çıkmış..

% 40 değer kaybı..

1989’da 1 dolar, 2,090 TL olmuş.

Yine bir yıl içinde, % 32 civarında bir değer kaybı..

Z kuşağı bilmez bunları..

Biz kendilerine hatırlatalım..

Yaşamayanlar, bir küçük kırgınlık halinde, “Öldüm, bitiyorum. Acil mezar yerini hazırlayın” diyebilir..

Ben rakamları veriyorum.

İsteyen “Öldük” desin. İsteyen “Mahvolduk, battık” desin..

İsteyen, istediği algıyı oluştursun..

1990’da 1 dolar 2,565 olmuş.

% 18’ler civarında bir değer kaybı daha..

İsterseniz, sonraki yılları, sadece oranları vererek aktarayım..

1991’de % 37 değer kaybı.

1992’de % 39 değer kaybı..

1993’te % 37.

1994’te ise rekor: %63’ü nerede ise bulmuş..

Bir hususun altını da çizelim burada..

Üst üste % 60 oranında doların değer kazandığı 1992-1995 arasındaki dönem. Hatta son yılında % 170 ile rekor kırılan dönem, bugünkü CHP’nin o tarihte koalisyon ortağı olduğu hükümette yaşanmış..

İktidarda DYP+SHP (CHP) koalisyonu var..

Ve son yılların rekoru, % 170 ile bir yılda yaşanmış..

Devam edelim sonraki yıllara..

1995’de % 34.

1996’da % 43.

1997’de % 46.

1998’de (Tekrar DSP koalisyon ortaklığ ile Bülent Ecevit’in başbakan yardımcısı olduğu dönem) % 41.

1999’da % 38.

2000’de % 33.

2001’de % 49. (Başbakan koltuğunda DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit var.. Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun zihniyetinin lideri Ecevit başbakan.)

2002’de % 22 ile doların değer kazanması biraz gerilemiş.

“O kadar da olsun” diyeceksiniz.

Bir yıl önce % 96 değer kazanmış ise..

Sonraki yıl da..

Birazcık daha değer kaybı ile frenlenir, tabii ki..

Sonraaa..

AK Parti geliyor iktidara..

Z kuşağının belki babalarından duyduğu ve şimdi AK Parti’den istediği de bu..

Yakın tarihte tekrar o yıllar yaşanacak..

Bundan eminim..

O umutla ve istekle, AK Parti iktidarı dönemindeki doların seyrini de verelim.

2003’de dolar artmamış, çok küçük bir miktarda değer kaybı yaşamış.

2004’de dolar %5 değersizleşmiş.

AK Parti iktidarından bahsediyoruz.

1983’den bu yana, hiç değer kaybetmeyen dolar, AK Parti iktidarında, değer kaybediyor.

Yazın bir kenara..

2005’de dolar tekrar % 5 düşmüş.

2006’da % 6 dolar kazanmış.

2007’de doların değer kaybı % 9’u bulmuş.

2008’de % 1 yine dolar değer kaybetmiş.

2009’da tekrar dolar kazanmış, % 19.

Ama 2010’da dolar kaybetmiş, % 3

Ve darbe anayasasında ciddi değişiklikler yapılmasının hemen ardından..

AK parti iktidarına yönelik operasyonlar başlamış..

2011’de TL, %11 değer kaybetmiş.

2012’de TL %7 değer kaybetmiş.

2013’de Gezi isyanının 6 aylık etkisi de olan dönemde üçüncü yıl olarak üst üste dolar değer kazanmış: % 6.

Gezi isyanından sonra, zaten hepinizin malumu, kırılma yaşanmış..

Doların serüveni, “Ya Erdoğan gider ya da Amerikan emperyalizmi galip gelir” inatlaşması ile bugüne kadar sürüp gelmiş..

2014’de % 15.. 2015’de% 18 yine dolar kazanmış. 2016’da, darbe yılı olması hasebi ile, doların kazancı % 10’larda.

2017’de % 20’lerde.

Ama, hâlâ Ecevit’li, Deniz Baykal’lı yıllara ulaşamamışız, onu da hatırlatalım..

2018’de % 33’lerde.

2019’da % 15’lerde.

Sonrasını Z kuşağı ile birlikte yaşadık..

Şimdi söyler misiniz..

Doların bir yılda % 40’lar seviyesinde değer kazanması, ilk defa mı yaşanan bir olay?

Evet, rahatsızlıkları önemsiz göstermeyelim..

Ama “Öldük, mahvolduk” söylemine girip, ülkeyi Türk Lirası’nda % 65 değer kaybı yaşatan isimlere de terk etmeyelim..

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı