BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

Bak sen, “siyasi cinayet”ten bahseden, PKK’lıları arkadaş görene!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
13 Ekim 2021 08:58

Bir gazeteci olarak, bana bir cinayet ihbarı gelse, benim ne yapmam gerekir?

Tabii ki savcılığa bilgi vererek, “Bana mail yoluyla/telefonla/sosyal medya hesabıma gelen şu mesajla, şu suç ihbarı yapıldı. Bilgiler ekte.. Araştırılmasını vatandaş olarak talep ediyorum” demem gerekir..

Bir siyasetçiye, benzer ihbar gelirse, ne yapmalı?

O da, savcılığa verip, belgesini de ekleyerek, araştırılmasını ve kuru bir gürültü mü, yoksa arka planı olan bir ihbar mıdır belirlenmesini, gerekli tedbirlerin de alınmasını sağlamalı..

Ama anamuhalefet partisi genel başkanı ne yapıyor?

Kendisine bu yönde bir ihbar gelip; gelmediği de meçhul ama..

Varsayalım, böyle bir ihbar geldi..

Mail ile geldi ise, mailin bilgilerini, görüntüsünü..

Sosyal medyadan geldi ise, onun bilgisini, görüntüsünü..

Telefonla geldi ise, saatini, aranılan numarayı, konuşma içeriğini..

Savcılığa vermesi gerekir..

Kemal Kılıçdaroğlu bunu yapıyor mu?

Hayır.

Ne yapıyor?

Savcılığa vermesi halinde, kendisinden sorulacak olan “Bu size hangi kanaldan ulaştı” sorusuna vereceği cevap olmadığı içindir ki, bir siyasi açıklama içinde, “Siyasi cinayetler olabilir” diye ortaya bir palavrayı atıyor..

Ve belki de, bir süredir karşılaşmadığımız siyasi cinayetler için zemin hazırlamış oluyor.

Darbelerde aynı kural geçerlidir..

Ekonomide, piyasanın kızıştırılmasında aynı kural geçerlidir..

Fiyat istikrarsızlığında aynı kural geçerlidir..

Önce dedikodusu yapılır..

Sonra da, ortam olgunlaştığında gerçeği hayata geçirilir..

Darbenin dedikodusu yapılır.

“Ankara çevrelerinde, askerin darbe yapacağı konuşuluyor” denilir..

Kamuoyunda yaygın olarak söylettirilir..

Toplumdaki her kesimden, yüksek sesle “Asker darbe yaparsa, yapanlar Kızılay Meydanı’nda sallandırılır” açık tepkisi gelmezse..

Olgunlaştırılan darbe tehdidi, hayata geçirilir.

Ekonomide bir çalkantı mı oluşturmak istiyorsunuz?

Dedikodu üretirsiniz..

Fiyatlarda bir kaygan zemin mi hazırlamak istiyorsunuz?

“Zam geliyor. Zam geldi. Zam gelecek” dedikoduları üretirsiniz..

Sadece bu dedikodular bile, fiyatların oynamasına yeter de, artar bile.

Aynı bakış açısı ile..

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Siyasi cinayetler olabilir” sözü de..

Toplumun her kesiminden yüksek sesli bir tepkiyle karşılaşmadığı takdirde, “Siyasi cinayetler olmasın” isteğine değil, “Siyasi cinayetler olsun, ortalık karışsın, biz de bundan nemalanalım” isteğine hizmet verir..

Kemal Kılıçdaroğlu, “siyasi cinayet” konusunu biraz daha açıyor:

“Erdoğan gerilimi doruk noktasına çıkarıp seçime gitmek ister. Bu gerilimden olabildiğince uzak durmamız lazım. Milletvekili, il başkanlarına söylüyorum, sakin olacağız. İttifakı oluşturan diğer partiler de gerilim istemiyorlar.”

Tam bu noktada, yakalamış iken, ben de soruyorum..

“İttifakı oluşturan partiler” kimler?..

Şu anki tabloda, İyi Parti dahi, ittifakın mutlaka içinde olduklarına dair bir kesinlik olduğunu kabul etmiyor..

6 parti bir araya geliyor, parlamenter sisteme geçiş görüşmesi yaptıklarını iddia ediyorlar. Sözcü ve Yeniçağ gazetesi, 6 partinin bir araya gelmesini “Millet İttifakı görüşmeleri” olarak tanımlıyor.

Ama “Bu görüşmeler Millet İttifakı görüşmesi değil” diye daha önce açıklama yapan Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, tek kelime ile, bu haberi yalanlayamıyor..

Bu karanlık ittifakın failleri mi, kaos peşinde olur?

Yoksa, halkın gözü önünde, yaptığı ittifakı açıklayanlar mı?

Ki..

CHP, siyasi cinayetlerden bahsedip, bunun da iktidar tarafından organize edileceğini söyleyebiliyor?

Kılıçdaroğlu’nun devamındaki açıklaması da şöyle:

“Eğer iş belli grupların ellerine silah alıp belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz.”

Bunun neresini düzeltelim?

Böyle bir cümle kuran adamın, “eline silah alacak olanlar”dan bahsetmeden önce..

Şu an halen elinde silah olan adamları kınaması gerekmez mi?

İki şehidin cenazesi, daha bir gün önce kalkmadı mı?

Kimler şehit etti, o iki güvenlik görevlisini?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Onlar bize saldırmaz” dediği terör örgütünün silahlı elemanları değil mi?

Hatırlayın, bu CHP’liler, 2015 seçimleri öncesinde, asker-polis cenazelerine katılıp, şehit acılarından oy devşirmeye kalkışmamış mıydı?

PKK’yı kınayamayan..

PKK’nın uzantısı HDP ile kirli ittifak kurmaya kalkan CHP, kalkmış, “eline silah alacaklar”dan bahsedip, uyarıda bulunuyor..

Eline silah almaya kalkacak olan çıkarsa, faturasını da öder..

Ama CHP, “eline silah alacaklar”dan önce..

“Eline silah alanlar”la görüşmelerini, ittifaklarını kesmesi gerekir..

Kirli ittifak görüşmelerini sonlandırması gerekir..

“6 parti ile görüşmeler” yapın..

Halkın önünde,“6 parti” arasına almadığınız HDP’yi de içine katacak şekilde kirli ittifaklar peşinde koşun.

Kendinize ait gazetelerde, “6 parti görüşmesi”ni “Millet İttifakı” diye tanımlatın..

HDP’lilere de, “Sizi bu görüşmelere terörle iltisakınız ayyuka çıktığı için almıyoruz ama, siz sabredin.. Seçime birlikte gireceğiz” deyin..

Bunları söylerken bile, HDP’nin iltisaklı olduğu örgütler, Türkiye’nin güvenlik güçlerini şehit etmeye devam etsin..

Sonra da, “Siyasi cinayetler gelebilir” diye, ortalığı karıştırmaya kalkın.

Neresinden bakarsanız bakın..

CHP iflas etmiş durumda..

Yalanlarının birinin hesabını vermeden, diğerini ortaya atıyorlar..

Halk ise, bu kirli ittifakçılara atacağı tokadın zamanını bekliyor..

Bu sözümden de, “Tehdit edildim” demesin, Kemal Bey..

O “tokat”ın, sandıkta atılacağını, kendisi de çok iyi biliyor!

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı