Ekrem İmamoğlu Tunç Soyer Muhittin Böcek Zeydan Karalar Yılmaz Büyükerşen

CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı, internet üzerinden bir araya gelmiş.

Konu, orman yangınları.

Toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sorumlu olduğu alanda yangın var..

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sorumlu olduğu alanda yangın var..

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sorumlu olduğu alanda yangın var..

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sorumlu olduğu alanda yangın var..

Bekliyorsunuz ki, “İtfaiye araçlarımızla, yangının merkezine olmasa da, yerleşim birimlerine yakın yerlerindeki müdahalelere aktif şekilde katılıyoruz..” desinler.

Neler yaptıklarını, neler yapacaklarını açıklasınlar.

11 büyükşehir belediye başkanı bir araya gelmiş..

Nasıl ki 100 CHP’li bir araya gelse, dedikodudan başka bir şey yapamazsa..

Bunlar da vıdı vıdı konuşmaktan öte bir şey yapmayıp, dağılmışlar..

Bazı kararlar almışlar da..

Yangının özü ile ilgili ne kadar ilgili, takdir sizin..

Buyrun ilk tespitlerini aktarayım:

“Neredeyse Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan kadim kurumumuz Türk Hava Kurumu’na yönelik küçültücü tüm girişimlerden büyük üzüntü duyduğumuzu ve kuruma yönelik bazı ifadeleri ayıpladığımızı belirtiriz..”

Adamların başkanlık koltuğunda oturdukları illerin ciğeri yanıyor..

Ormanlar yanıyor..

Bire bir o illerin en yetkili iki sorumlusundan (vali ve büyükşehir belediye başkanı) birisi olan büyükşehir belediye başkanları, “THK’nın küçültülmesine yönelik girişimleri ayıplayarak” işe başlıyorlar..

Ormanlar mı?

Onlara göre önemsiz..

Önemli olan, THK’nın küçültülmemesi..

Hani bu adamlara hatırlatsak..

Özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hatırlatsak..

THK’nın küçültüldüğü öyle olaylar var ki..

“Üç-beş şehir eşkıyası, THK’nın milyonlarca dolarlık Laleli’deki taşınmazına çökmüşler, ne para ödüyorlar, ne de taşınmazdan çıkıyorlar. Bu eşkıyalığı yapanlara ruhsat vermeseniz, THK’yı büyük bir dertten kurtarırsınız” diyeceğim..

Ama dememle kalacağımdan eminim..

Onların derdi, aslında THK da değil..

Onların derdi, işleri çıkmaza sokmak..

Kaos oluşturmak..

Kafaları karıştırmak..

Onun için de..

İcraat yerine, “laklak” ile gündem oluşturmaya çalışıyorlar.

THK’nın onurunu kurtarmaya çalışıyorsanız..

Yapacağınız şey basit..

THK’ya ait, işe yarayacağını iddia ettiğiniz yangın söndürme uçaklarını, çalışır hale getireceksiniz.

Bunun için kimseden izin almanıza, onay beklemenize, dilekçe kabul işlemleri yaptırmanıza gerek yok.

Bastıracaksınız parayı, gerekli bakımı yaptıracaksınız.

11 büyükşehir belediye başkanı, bu işi organize edebiliyorlar mı?

Hayır..

Onlar sadece toplantı yapıyorlar..

Toplantı sonrasında da açıklama..

Açıklamada da, şunu söylüyorlar:

“Ülkemize büyük hizmetleri olmuş olan bu kurumumuzdaki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini, 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak karşılamaya hazır olduğumuzun altını çizeriz.”

Altını çizersiniz..

En yakın zamanda, üstünü de çizersiniz..

Önce “Hazırız” dersiniz..

Sonra “Bakıyoruz” dersiniz..

Sonra, “İnceliyoruz”, sonra “Araştırıyoruz” dersiniz..

Sonra “Sorguluyoruz..”

Sonra.. Sonra..

Mümkün değil, bir icraat göremezsiniz..

Sonraları bitmez, bunların..

Sol medya bile kabul etmiş, dün birinci sayfadan vermişler, haberi: “TOKİ hangi arada, yanan evlerin yerine yapılması düşünülen maket evleri hazırladı!..”

İşin ucunda, sanki TOKİ’nin bir kârı varmış gibi algı üretmişler ama..

Gerçeği teslim etmişler, TOKİ çalışıyor..

Peki CHP’li büyükşehir belediyeleri?.

Buyrun, somut örnek işte..

Toplandılar..

“Hazırız” dediler..

Ve dağıldılar..

Hazırsınız da, verdiğiniz sözü yapmak için, ne bekliyorsunuz?

Kenarından köşesinden ipucunu da vermişler..

“Yetkili kurumlar tarafından izin verilmesi halinde 11 Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar aktif hale getirilecek olan yangın söndürme uçaklarını gerektiği her an koordinasyon halinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kullanımına sunacağımızı da beyan ederiz.”

Fatih’in portresine 10 milyon TL’yi vermek için, kimden izin aldınız?

Eskişehir’e eşek heykeline paraları dökmek için, kimden yetki istediniz?

Ki, şimdi THK’nın uçakları için “Yetkili kurumlar tarafından izin verilirse” diyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu olarak, Trabzon’a giderken, Koç’un uçağını kullandınız..

Dönüşte kullandınız..

Birilerinden izin aldınız mı?

Hayır..

Parasını ödeyip ödemediğinizi açıklayacaktınız, açıkladınız mı?

Hayır..

Şimdi, 11 büyükşehir belediye başkanı olarak, gerçekten yangın söndürme amaçlı olarak hangarda beklediği belirtilen uçakların bakımını yaptırmak isteseniz, sizden kim neyin hesabını sorar?

Özellikle de, masrafı yapacak olan 11 büyükşehir belediye başkanının sorumlu olduğu illerdeki yangınlarda, THK uçaklarının öncelikle hizmet vereceğine dair bir sözleşme de yaparsınız..

Olayı hakkaniyet açısından da bir doğru noktaya çekersiniz..

Ama onlar ne yapıyorlar?

Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, “Bu yangınların söndürülmesinde belediyelerin de görevi var” hatırlatmasına cevap yetiştirmeye çalışıyorlar:

“Sorumluluklarını başkalarına yüklemek adına yapılan bu tip suçlayıcı ifadeler, yangınla cansiperane mücadele eden itfaiyecilerimizi, sağlık personelimizi ve bizleri derinden yaralamıştır.”

Afedersiniz, sayın başkanlar.. Şu orman yangınlarında, sizin itfaiyecilerinizi biz hiçbir yerde görmedik. Görmediğimiz belediye itfaiyecileri için, siz nasıl “Cansiperane mücadele ediyorlar” diyorsunuz ki?..