Yunanistan’daki darbecilerin cezaevinde son nefeslerini verdiklerini hatırlatarak, Türkiye’deki darbecilere seslenişimiz, yankı bulmamıştı..

28 şubat darbecileri, Necmettin Erbakan Hoca’yı devirip, istedikleri yasakçı düzenlemeleri yapacak Mesut Yılmaz-Bülent Ecevit-Hüsamettin Cindoruk hükümetini kurdurmuşlardı..

Sonrasında 28 Şubat’çıların bir kısmı yargılandı, kısa süre önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ama..

Tunus’taki darbeciler, tıpkı Yunanistan örneğinden ibret almayan Türkiye’deki darbeciler gibi, çekinmemiş olmalılar ki, seçilmiş iktidara karşı darbe yaptılar..

28 Şubat 1997’nin Tunus versiyonu, 2021’de hayata geçirildi..

Tunus’taki Cumhurbaşkanı seçimlerinde, ilk turda % 18 oyu ancak alabilen, ancak ikinci turda ise çok değişik görüşten adayların kendisini desteklemesi sayesinde cumhurbaşkanı seçilenKays Said, halk nezdinde birtabanı olmadığı için, darbecilerin isteklerine boyun eğdi..

Oysa 2019’da yapılan seçimde kendisi % 18, ikinci tura kalan diğer aday ise % 15 oy almıştı..

Yani halkın sadece % 33’ünün oy verdiği iki aday ikinci turda birbiri ile yarışıp, sonuçta da birisi cumhurbaşkanı seçilip, Tunus’u darbe sürecine taşımış oldular..

Şunu da belirtelim, koalisyon ile yönetilen Tunus’ta, hükümetin büyük ortağı Gannuşi, tek başına, zaten Cumhurbaşkanı Kays Said’in Cumhurbaşkanlığı ilk tur seçiminde aldığı oranda, parlamento seçimlerinde oy almıştı..

Dolayısı ile, bazı medya organlarındaki “% 73 ile cumhurbaşkanı seçilen Kays Said” ifadesi, sizi yanıltmasın..

% 73 ile seçilen bir cumhurbaşkanı, zaten halkın da desteğini almış demektir.

Ama..

Zorlama ile..

Aslında % 18 oy aldığınız halde..

İkinci turda cumhurbaşkanı seçilmiş iseniz..

Seçilir iken de, birilerine bazı sözler vermiş iseniz..

Sonuçta o sözleri gerçekleştirmek için, böyle darbecilerle kol kola da girersiniz.

Niçin anlatıyorum bunları?

Türkiye’de de benzeri operasyonlar yapılmak isteniyor da, onun için.

1997’deki darbenin benzerini Tunus’ta yaptılar.

Tunus’taki 2019 cumhurbaşkanlığı seçimindeki kirli ittifakın benzerini de, Türkiye’de 2023’de yapmaya hazırlanıyorlar.

Evet, Tayyip Erdoğan, hiçbir zaman % 18’lere inmez..

İkinci tura seçimi bırakmaz ama.. Velev ki bıraktığını söyleyelim, yine birinci çıkar ama..

Birilerinin tezgahladıkları oyunu hatırlatalım ki, çevremizde birkaç kişi ile de olsa, kandırılan var ise, onların da gözlerini açmış olalım..

İşte plan bu..

Tunus’ta zıt kardeşlerin birleşerek, zorlama ile cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttukları Kays Said, sonunda diyetini ödeyip, koalisyon şeklinde de olsa, seçilmiş hükümeti indirmeye kalktı..

Ve her darbecinin yaptığı gibi, tehditleri savurmaya başladı: “Kurşun yağmuruna tutarız.”

Onda ne şüphe var ki, Kays Said?

Sen darbeyi yaptıktan sonra, “kurşun yağmuru” tehdidini yapıyorsun..

Senin Türkiye’deki versiyonların, daha darbeyi yapmadan, seçimde kirli işbirliğini hayata geçirmeden, “İktidara geldiğimizde, basına el koyacağız” diyor..

Yok aslında birbirinizden farkınız..

Neyse ki, Türkiye’nin 15 Temmuz destansı halk direnişi, mazlum halklara örnek olmaya başladı.

Tunus’ta, halk sokağa çıktı.

Türkiye’deki kadar hızlı bir darbe bastırma başarısı yakalanamadı ama..

Öyle pabucun pek de ucuz olmayacağını, darbecilere göstermiş oldular.

Bu vesile ile, Türkiye’deki darbeye birileri nasıl alkış tuttular ve bugün o alkışları unutturmaya çalışıyorlar ise..

Aynı kesimin, Tunus’taki darbeye de destek çıktığını, üzülerek görüyoruz..

Bakın sosyal demokrat geçinen kesimdeki isimlere..

Birçoğu, 15 Temmuz hain darbe girişimini “Tiyatro” olarak yorumlarken..

Halkın tepkisinden çekinerek, darbeciliğe soyunamasalar da, darbenin varlığı konusunda şüphe uyandırarak, darbecileri korumaya çalışırlarken..

Tunus’taki darbecileri destekledikleri için, Türkiye’de cezalandırılmayacaklarını düşündüklerinden olsa gerek..

Açık açık, Tunus darbesine destek açıklamaları yapıyorlar..

Nevşin Mengü isimli utanmaz, “İslamcı En Nahda hükümeti feshedildi” diyor.

Yetinmiyor, “Fesih kararı sonrası kutlamak için sokaklara dökülenler oldu. Dün geceki kutlamanın sembol fotoğraflarından biri” diyerek, Türkiye’deki darbe gecesi yapamadığı paylaşımı, Tunus vesilesi ile yapıp, kendisini tatmin ediyor..

Ezilenlerden yana olduğunu iddia eden, sözde ilahiyatçı, kafası soldan çarklı Çemil Kılıç, nasıl bir zalim olduğunu, nasıl bir darbeci olduğunu ispatlarcasına, “Tunus’ta bir darbe yok. Şeriatçı darbeyi önlemek için devlet başkanı halkın da desteğiyle anayasanın 80. maddesinde belirtilen yetkilerini kullanıyor. Darbeye karşıyız, demokrasiyi savunuyoruz. Demokrasinin ön şartı laikliktir. Laiklik yoksa demokrasinin olması imkansızdır. Tunus’ta şeriatçı Nahda Partisine karşı laik güçler yönetime el koydu. Arap dünyasındaki laik hareketlerin en güçlüsü Tunus’ta. Bunda kurucu lider Habib Burgiba’nın etkisi büyük.” diyor..

Hani “Bu adamın yüzüne tükürseniz, tükürüğünüze yazık” diyeceğiniz kadar rezil paylaşımdan sonra..

FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminden birkaç gün önce. FETÖ’cülerin organize ettiği bir televizyon kanalında..

“Şöyle bir şey, yani hep söylerler ya,devlet geleneği şu anda bir çıkış arıyor. Bu seçeneğe göre de devletin bir B planı var. O da ne yazık ki çok istemediğimiz bir şey. Şu anda bazı şeylerde darbe seçeneği bile Ankara’da konuşuluyor.” diyecek kadar alçaklaşmıştı..

Darbe girişimi sonrasında yargılanmış, tutuklanmış ama tahliye olmuştu..

Bu darbeci kafalar, hakettikleri cezayı almadıkları için..

Gazeteci sıfatını kullanarak, kafalarındaki darbeciliği topluma dayatıp, cezasız kalmak için bizim mahallenin sözde vicdanlılarından da destek aldıkları için..

Şimdi Tunus’taki zalimliğe açık açık destek veriyorlar..

Hiç utanmadan, % 18 oy almış bir cumhurbaşkanının, oturduğu yerden seçilmiş hükümeti darbe ile görevden uzaklaştırılmasına alkış tutuyorlar..

İşte bu rezil adamlara acıyan insanlarımıza hatırlatayım.. Eğer bu ülkede (“Allah korusun” diyelim) bir darbe olursa..

En önce alkış tutacak olan bu rezil kişiler, ne size, ne bize milim acımayacaklardır..

Bugünlerde “hukuk devleti” süslü cümleleri ile karşımıza geçip, bize ders vermeye kalkan saf dindarlarımız da, bu darbecilerin başarılı olduğu Türkiye’de, “Ah-vah” etmekten başka bir şey yapamayacaklardır.

Bu vesile ile Saadet Partili yöneticilere sorum şu: “Söyler misiniz, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Tunus’ta vebalin büyüğü kimde idi? Gannuşi’de mi?”