BIST9.792,32%0,72
USD32.4909%-0.26
EURO34,9552%0.29
ALTIN2.428,75%0.23

Meryem Uzerli’nin evlilik dışı çocuklarına avukatlığa soyunanlar!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
19 Eylül 2020 09:41

Haydi diyelim ki, Abdurrahman Dilipak Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne üye idi, kendisi hakkındaki usulsüz şikayet gerekçe gösterilip, usulsüz şekilde dernekten ihraç kararı verildi.

İyi de..

Benim illegal basın konseyine üyeliğim de yok..

Akit’in üyeliği yok.

Ama adamlar, hem illegal bir konsey kurmuşlar.

Hem de kendi kendilerine yargılama yaparlarken, bir de sözümona hukuka bağlı kalıyormuş gibi görüntüsü vermek için, bizden savunma istiyorlar..

Hafta içinde gelen zarfların içinden çıktı..

Açtım, “Sayın Ali İhsan Kabahasanoğlu” diye başlamışlar mektuba..

Tamam dedim.

Dakika bir, gol bir..

Akit Tv, bir harf hatası ile Anıtkabir yerine, maddi hatalı başka bir şey yazınca, kızılca kıyamet koptu da..

Ben de kendi kendime şişinip, “Hop dedik, benim soyadım, yüzyıllardan bu yana gelmiş şekli ile Karahasanoğlu.. Siz kime Kabahasanoğlu diyorsunuz” itirazında mı bulunsam acaba, dedim..

Ama.. Konseyin kendisinden hazzetmiyorum ki, yaptıkları hatayı da düzeltmeye çalışayım..

Buyursunlar, karılı-kocalı Türenç’lerin (Pınar ve Tufan Türenç) bulunduğu, Yazgülü Aldoğan ablaların, TBMM başkanlığı yapmış Hüsamettin Cindoruk’ların, hortumcu Erol Aksoy’un avukatı eski baro başkanı Turgut Kazan’ların, anlı şanlı profesörlerin, Ankara, İstanbul ve İzmir baro başkanlarının yüksek üyelikleri nezdinde, “Karahasanoğlu” yerine, “Kabahasanoğlu” diyerek, benden savunma istesinler..

Ben cevabımı vereyim: Zzzzt, Erenköy..

Cevabı verdim de..

Benden savunma isteyenleri, muhatap bile almadığımı ilan ediyorum da bu koca koca adamların nasıl iş gördüklerini aktarmak için, sizlere de küçük küçük notlar vereyim..

İllegal basın konseyi, demiş ki, “Melike Demirbilek tarafından yapılan şikayet başvurusu ektedir.”

Ekini aradım, taradım, Melike Demirbilek’in bir şikayet dilekçesini bulamadım.

Ama bazı ekler gönderilmiş.

Mesela, Taner Dedeoğlu’nun bir mail dökümü ekinde, gazeteci Hıncal Uluç için yapılan bir şikayet ve savunma isteyen yazı var..

Hatta ekinde, konseyde çalışan bazı kişilerle ilgili biraz da gayrı ahlaki notlar olan bazı belgelerin fotokopileri de var..

Ama.. Melike Demirbilek’in şikayeti yok..

“Şikayet dilekçesini unutup, yerine ilgisiz başka notları yollamışlar” diye düşündüm..

Melike Demirbilek kimdir diye merak ederken..

Savunma isteyen yazının içeriğinde, “Meryem Uzerli’nin son rezaleti patladı” başlığından bahsedildiğini gördüm.

Haberi hatırladım.

yeniakit.com.tr’de yapılan, Meryem Uzerli’nin, bir çocuğunu evlilik dışı doğurduğunu, şimdi bir tane daha aynı usulle yapacağını beyan ettiği Türk toplumunun ahlakına aykırı açıklamasının haberleştirilmesinden bahsediyor olmalıydılar..

İyi de Meryem Uzerli kim, Melike Demirbilek kim?

Melike hanım, Meryem’in avukatı mı?

Yooo.

Meryem’in evlilik dışı ilişkilerinin ahlaklı ilişkiler olduğunu göstermeye çalışan bir gönüllü olmalı..

İyi de haberde ismi geçen şikayet etmemiş. Üçüncü şahıs şikayet ediyor, illegal konsey bana diyor ki, “Uzlaşma ister misin”..

Kimle uzlaşacağız, Melike Demirbilek ile mi?

Koca koca baro başkanlarının olduğu bir konseyin, akıl sır erdirilemeyen şu saçmalıklarına bakın..

İşin esası, tam bir rezalet..

Biz, toplum ahlakını bozacak, Anayasa’daki “Toplumun temeli ailedir” kavramını ihlal eden bir rezaleti eleştiriyoruz.

İçlerinde hukukçuların, eski TBMM başkanlarının, profesörlerin bulunduğu illegal konsey, “Bizim yapılanmamız hukuk dışı olsa da siz doğru olanı yapmışsınız” diyeceğine, bir gerçeği haber vermemize soruşturma açmışlar..

Kadın kendisi söylüyor, “evlilik dışı ilişkiden çocuk edindim” diye..

Onun, bu hem hukuk dışı, hem din dışı, hem de ahlak dışı yolla çocuk edinmesi değil, onun bu rezaletini utanmadan, sıkılmadan kamuoyuna açıklaması değil..

yeniakit.com.tr’nin, bu rezaleti haber yapması soruşturmaya konu oluyormuş..

Soruştursunlar.. Sorun yok..

Onları takan da yok..

Ama yolladığınız yazının altına, “Tarafsızlığından kuşku duyduğunuz yüksek kurul üyelerinden” diye söze başlayıp..

Benim hemen, “Kuşku duymadığım yok ki.. A’sından Z’sine, hepsi tarafgir, hepsi akit düşmanı, hepsi özgür basın düşmanı isimler bunlar.. Hepsini reddediyorum. Sadece yüksek kurul üyelerinizi değil. Kurulunuzu da reddediyorum” diyeceğimi duymuş olmalılar ki..

“Tarafsızlığından kuşku duyduğunuz” diye başlayan cümlelerini, “en çok üçünün karara katılmasına, gerekçe göstererek itiraz edebilirsiniz” ifadesi ile bitirmişler..

Ben hepinizi reddediyorum, diyor, başlıyorum gerekçelerimi sıralamaya:

“Pınar Türenç hanım.. Siz değil mi ki, 1994 mahalli seçimleri öncesinde, ‘İşte Tayyip Erdoğan’ın villaları’ diyerek, ufuktaki boş arsaları göstererek, yalan, iftira içerikli haberi, star ekranlarından halka yutturmaya kalktınız..

Tufan Türenç bey.. Siz değil mi ki, 28 Şubat sürecinde Hürriyet gazetesinde yazıişleri müdürü olarak, darbecilerin sözcülüğünü yaptınız..

Doğan Satmış bey.. Siz değil misiniz, gazeteniz Cumhuriyet’ten kovulduğunuzda, gerekçe olarak, “ticari firmaların tüm masrafları karşılayarak, sponsorlu yurtdışı gezi ve turlarına bir gazete yöneticisinin katılıp, ardından -bir tür kefaret ödermişcesine- gizli reklam niteliğinde ya da geziyi organize eden firmanın istediği doğrultuda ve görünüşte haber formatında yayım yapılması” gösterilen kişi?

Turgut Kazan bey.. Siz değil misiniz, bu ülkenin 1 milyar dolarını hortumlayan Erol Aksoy’un avukatlığını yapan, Yargıtay’ın onama kararını erkenden öğrenip, yurtdışına kaçmasını sağlayan.. Ben size, daha ne diyeyim ki, adında “yüksek” olan o kuruldan ayrılasınız..

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu.. Siz değil misiniz, baronuza kayıtlı başörtülü avukatlara disiplin soruşturması açtıran. Başörtülü stajyere ruhsatını verdirmeyen.. Siz bu sabıkalı geçmişinize rağmen, hangi yüzle, bir de gazetecilere ceza vermeye kalkıyorsunuz?..

Devam edelim mi?

Bu kadarı yeter mi?

Bence, çok bile!

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı