Anksiyetenin daha az bilinen 6 belirtisi nedir?

Önemli bir karar vermeden önce veya sınavdan önce olduğu gibi stresli bir duruma sık sık verilen bir tepki olduğu için bazen endişeli hissetmek normaldir. Ancak endişeler, anksiyete bozukluğu olarak bilinen, tanımlanamayan nedenlerle insanları her an yakalayan, sürekli korku ve endişeye neden olan ve çoğu zaman normal yaşamı zorlaştırabilen tıbbi bir soruna dönüşebilir.

Anksiyete, insanları hem fiziksel hem de psikolojik belirtilerle birçok farklı şekilde etkileyebilir. Anksiyetenin neden olduğu en yaygın psikolojik belirtiler arasında huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatsizlik duygusu yer alır.

Çoğu zaman, anksiyetenin nedeni stresli bir durum, işteki sorunlar, ilişki sorunları veya aile sorunları gibi bilinen olaylarla ilgilidir. Ayrıca, bir tepeye yaklaşırken endişe hissine neden olan yükseklik korkusu gibi bilinen bir fobi ile de ilişkili olabilir.

Anksiyete bozukluğu söz konusu olduğunda kaygının kaynağı her zaman net değildir. Bazen neden endişeli hissettiğinizi veya bu duyguyu neyin tetiklediğini bilemezsiniz. Bu gibi durumlarda, onu tetikleyen nedeni bilmiyorsanız, anksiyeteye çözüm bulmak zordur.

Anksiyete bir dereceye kadar iyidir, çünkü vücudunuzun olası tehlikelere karşı kendini savunması gereken silahtır. Sorun, tehlikenin olmadığı ve yaşam kalitenizi etkileyen ve hatta depresyonu tetikleyebilen sürekli bir endişe hali içinde yaşamanızdır. Bu nedenle vücudunuzun size gönderdiği sinyalleri yorumlamak, sorunu zamanında tespit etmek ve durdurmak için çok önemlidir. Korkularınızla yüzleşmenize, sürekli olumsuz düşüncelere sahip olmamanıza, daha fazla göreceleştirmenize yardımcı olabilecek birçok psikolojik yöntem vardır.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 10 kişiden 1'i anksiyete bozukluğu yaşamaktadır.

Öne çıkan belirtilerin haricinde bilinçsizce anksiyete yaşadığınızı gösterebilecek başka belirtiler de vardır.

İşte anksiyetenin daha az bilinen 6 belirtisi:

KAS GERGİNLİKLERİ

Sinirlerini kontrol ediyor gibi görünen insanlar bile, istemeden çenelerini sıkarlar, örneğin diğer kasların yanı sıra boyunlarını veya omuzlarını gererler. Tüm bunşar tehdit olarak algıladığı bir şeyi üstlenmeye kendini hazırlayan vücudun doğal bir tepkisidir, dolayısıyla bu gerilim anksiyeteyi ortaya çıkarır.

Bu gerilimi algılamak, onu dizginlemenin ve sinirlerinizi ve stresinizi başka bir şekilde yönetmeye çalışmanın anahtarıdır.

RAHAT EDEMEMEK

Bir süre hiçbir şey yapmamak, kanepede oturmak, sokakta amaçsızca yürümek, kitap okumak veya müzik dinlemek gibi bir zaman geçirme fikrini düşünmek sizi strese sokar. Hedeflerden uzak bir anın olması sizi kötü hissettiriyorsa, bir dereceye kadar anksiyete bozukluğu yaşıyor olabilirsiniz.

Rahatlamak ve uyumak gibi davranışlar bu durumlarda çok zor olabilir, çünkü sürekli olarak olumsuz düşünceler sizi meşgul eder. Her güne hiçbir şey yapmadan 10 dakika oturarak başlamak, dizginleri ele almanın bir yolu olabilir.

ÇOK ESNEMEK

Esneme, uykusuzluktan kaynaklanabilir. Ancak bu duygunun sizi sık sık meşgul ettiğini düşünüyorsanız, bu uyku eksikliği anksiyeteden kaynaklanıyor olabilir.

Bu bozukluk beyni tetikte tutar. Çoğu zaman uyumuyor olmanız değil, uyurken bile vücudunuzun ve zihninizin dinlenmemesi, uykunun onarıcı olmaması ve ertesi gün yorgun olmanızdır.

Geceleri gevşeme egzersizleri yapmak yardımcı olabilir.

SIK SIK BAŞ DÖNMESİ YAŞAMAK

Avrupa'da baş dönmesi şikayetiyle acil servise başvuranların yüzde 15'inin anksiyete bozukluğu yaşadığı bilinmektedir.

Denge hissi, kulakta bulunan karmaşık bir yapı olan vestibüler sistem tarafından kontrol edilir. Anksiyeteniz olduğunda, beynin yaptığı birçok şey arasında, vestibüler sisteme bir şeylerin doğru olmadığını söyleyen sinyaller gönderir ve bu, onu düzeltmeye çalışırken baş dönmesine neden olur.

AŞIRI HASSAS MİDE

Bir şeyler yanlış geliyor olabilir, bazı yiyeceklere karşı tahammülsüzlüğünüz olabilir veya ayrıca endişe duyabilirsiniz. Ancak hiçbir problem olmadan mide problemleri yaşamak anksiyetenin bir işareti olabilir.

Anksiyetenin stresle bağlantılı olduğunu ve stresin sindirim sistemini kolayca etkilediğini unutmayın. Bunun nedeni, bağırsaklardan ve mide bölgesinden çok fazla sinir dokusunun geçmesi ve bunun da sindirim sistemini duygulara karşı çok hassas hale getirmesidir. Bu nedenle bağırsaklara ikinci beyin denir.

ÇOK HIZLI YEMEK

Çok hızlı yemek yiyorsanız, büyük olasılıkla suçlu anksiyetedir. Sebep bir önceki durumdakiyle aynıdır. Mide üzüntü ve sinirlilik duygularına karşı çok hassas bir organdır. Bu nedenle, eğer bunalmış hissederseniz, yemek yeme hissi ile otomatik ve düşünmeden yutmak kolaydır. sinirleri yatıştırır.