BIST9.524,59%-0,06
USD32.5265%0.17
EURO34,7467%0.24
ALTIN2.487,53%1.03
Gündem

Millet ittifakında tabanlar çatırdıyor! 'Türk siyasi tarihinin en akılsız işi'

Meydanlarda CHP-HDP kol kola birliktelik sergilerken HDP'nin ittifaka 'aynı desteği beklemeyin' resti çekmesi, İP-HDP gerginliği ve Kılıçdaroğlu'nun sıkça dillendirilmeye başlanan adaylık konusunu uzman isimler değerlendirdi.

Abone OlGoogle News
16 Temmuz 2021 11:17

Haber 7 Ramazan Yıldız'ın uzmanlarla  yaptığı analize göre; Kuruluş aşamasında en temel konulara ideolojik bakış açılarıyla benzemezler ittifakı olarak anılan CHP-İYİ Parti-SP ve dışarıdan HDP’nin destekleriyle kurulan Millet ittifakında son aylarda ittifakın HDP’yi ayrı bir yere konumlandırmaya çalışması ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı olarak dillendirilmeye başlaması yeni gelişmeleri de peş peşe tetikledi. Gara’da verdiğimiz 13 şehidin ardından İYİ Parti’nin HDP/PKK’ya karşı çok net cümleler kurması ve buna karşılık HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın ‘Demirtaş'a terörist diyenle görüşmeyiz’ resti sonrası iki partinin arası tam olarak normalleşmedi. 

Son olarak HDP tarafından Pervin Buldan’ın  "Hiç kimse bizden İstanbul seçimlerinde olduğu gibi bir tavır beklemesin.” sözü ve Sırrı Süreyya Önder’in  “Mevcut iktidar gidecek de, gelecek olan kör bıçağıyla bekliyor gibiyken biz neyle umutlanacağız?” şeklindeki çıkışları, gözleri iktidara gelmek için birbirine muhtaç olan Millet ittifakındaki yeni denklemlere çevirdi. 

İttifaklar konusunda yaşananları Haber7.com olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Orhan Miroğlu, Kanal 7 Ankara temsilcisi ve Haber7.com yazarı Mehmet Acet ve Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir'e sorduk. 

AK PARTİLİ DAĞ: HDP BİR KEZ DAHA İYİ PARTİ'Yİ YALANCI KONUMUNA DÜŞÜRDÜ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ HDP'li Buldan'ın ittifaka desteğini geri çekme restinin bir itiraf niteliğinde olduğunu belirterek "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu ortaklığı inkar etse de, Buldan bu çıkışıyla hem Kılıçdaroğlu’nu hem de Akşener’i bir kez daha yalancı konumuna düşürmüştür." dedi.

"HALK OYNANAN OYUNU GÖRÜYOR"

Dağ ittifakın kameralar önünde oynanan oyuna halkın inanmadığını sandıkta da teveccühlerini AK Parti yönünde kullanacaklarını şu sözlerle aktardı;

Daha önce de HDP’li bazı siyasetçiler, özellikle yerel seçimlerde CHP ve İYİ Parti’yle ittifak yaptığını dile getirmiş ancak Atatürk’ün partisi CHP’den, milliyetçi söylemleriyle ön plana çıkmaya çalışan İYİ Parti’den gür bir ses çıkmadı. CHP ve İYİ Parti, deyim yerindeyse üç maymunu oynamıştır. Ama halkımız kimin nasıl oyun oynadığını, hangi güçlerin kimlerle beraber hareket ettiğini görüyor. Hain terör örgütü PKK’ya açıktan destek veren, Mehmetçiklerimizi şehit eden teröristlerin cenazesine katılan, onlara lojistik destek veren HDP’yle yol arkadaşlığı yapan CHP ve İYİ Partili siyasetçiler halkı kandırmaya sürdüredursun, biz AK Parti olarak halkımızla yol yürümeye devam edeceğiz. 

“KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER, ‘HDP KÜSMESİN’ DİYE SUSUYOR”

CHP-HDP mitinlerinde Türk bayrağı dalgalanmaması karşısında İYİ Parti'nin acınası suskunluğunu AK Parti düşmanlığına yoran Dağ siyasi resmi şu ifadelerle özetledi;

Vatansever seçmen, Kılıçdaroğlu’nun ne olduğunu biliyor zaten… Ancak konuştuğunda mangalda kül bırakmayan, her konuda söyleyecek bir sözü olan Akşener’in, HDP’nin bu çıkışlarına karşı nedense ağzını bıçak açmıyor. Bu millet için canını dişine katan, gece gündüz demeden çalışan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a defalarca hakaret eden aynı Meral Akşener, CHP ile HDP’li yöneticilerin katıldığı mitinglerde Türk Bayrağı’nın dalgalanmamasından rahatsız bile değil. Bunun hiçbir açıklaması yok çünkü Kılıçdaroğlu da Akşener de hür iradeleriyle partilerini yönet(e)miyor. AK Parti düşmanlığı, iki muhalefet liderinin de gözünü kör etmiş. Kılıçdaroğlu ve Akşener, aleni ittifak ortağı olan HDP’nin küsmemesi için susmayı tercih ediyor.

Aslında siyasetle az çok ilgilenenler, bu üç partinin ortak paydada birleşmeyeceğini bilir. Biz zaten bu üç partinin ‘gönüllü’ şekilde birlikte yol yürümeyeceğini de biliyoruz. Bunlar, matematiksel hesap için bir araya gelmiş siyasi partiler. Bundan sonra benzer açıklamaları sıkça duyacağız. Ama ne derlerse desinler, hem CHP hem HDP hem de İYİ Parti’ye oy verenler bu birliktelikten rahatsız.”

ORHAN MİROĞLU: HDP’DE BAŞLAYAN TARTIŞMALARIN ZAMANLAMASI DA AYRICA ÖNEMLİ AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Orhan Miroğlu, Pervin Buldan’ın Millet İttifakı’na restini itiraf, pişmanlık ve ilkesizlik ekseninde değerlendirerek zamanlamasıyla da ayrı bir anlam taşıdığını şu sözlerle ifade etti;   

Buldan’ın açıklaması herşeyden önce HDP’nin 31 Mart seçimlerinden üç yıl sonra duyduğu pişmanlığın açıkça ifade ediliyor olması anlamına gelir. HDP seçmeni, şimdi olup biteni daha iyi görüyor ve partisinin bu ilkesiz siyasetini ve tavrını eleştiriyor. Bu konuda HDP’de başlayan tartışmaların zamanlaması da ayrıca önemli. Millet ittifakı içinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde başlayan sert tartışmaların ve adayların ‘görücüye’ çıkmaya hazırlandıkları bir süreçle aynı zamanda başladı HDP içindeki tartışmalar ve Millet İttifakına yönelik sert mesajlar. Kimi, oylarımız çantada keklik değil diyor, kimi ‘HDP kimsenin arka bahçesi olmayacak’ diyor. 

“TÜRKİYE SİYASİ TARİHİNİN EN AKILSIZ İŞİ”

HDP’nin Millet ittifakında olma stratejisinin PKK aklıyla uygulandığını ifade eden Miroğlu  “Türkiye siyasi tarihinin en akılsız işi” olarak tanımladığı süreci şöyle anlattı;
Sırrı Süreyya daha can alıcı ve HDP seçmeninin siyasi hafızasına damardan giren bir açıklama geldi ve dedi ki Sırrı Bey, ‘Bu hükümet gidecek ama gelecek olanlar da ellerinde kör bıçakla bekliyor olacak bizi, HDP tabanı elinde kör bıçakla bekleyenlerin bıçağını yalamayacak!” 

İyi güzel de, 31 Mart’ta aklınız neredeydi kardeşim? Büyük mağduriyetler yaşamış bir seçmen kitlesinin oylarını hesapsız, fisebilillah götürüp CHP adaylarına verirken aklınız neredeydi diye sorarlar adama! 

31 Mart seçimlerinde, “AK Parti ve MHP’nin yerel iktidar alanını daraltmak” gerekçesiyle Batı metropollerinde götürüp üç milyon oyu,  “Stratejik tercih” adıyla Millet İttifakına pazarlamak yakın zaman Türkiye siyasi tarihinin en akılsız işi olmuştur ve bu akılsızlığa yol açan da tek başına HDP’yi yönetenler filan değildir. Bu stratejik karar özünde PKK’ya aittir. Şimdi bu akılsızlık bir daha tekerrür etmesin diye, HDP içinde ciddi bir karşı duruş gözlüyoruz, ama seçmen arasında tabi. Bunun siyasi sonuçları olacaktır. En başta Millet İttifakı bileşenleri, HDP seçmeninin ittifaka ikna edilemeyeceğini göreceklerdir. Kamuoyu araştırmaları HDP seçmeninin, Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa, bu seçmenin % 25’inin oyunu Sayın Erdoğan’a vereceğini gösteriyor. HDP içindeki siyasi karmaşa büyüdükçe, bu oranının artacağından şüphe etmemek lazım. Millet İttifakı içindeki adaylık pazarlıkları HDP’siz daha doğrusu HDP’nin rızası alınmadan beş para etmez! Çünkü Millet İttifakı ancak HDP oylarıyla eh işte %40’a yaklaşabiliyor! İyi Parti’nin ülkücüleri ve CHP’nin ulusalcı kanadı ise zaten HDP’yi açık bir ittifak bileşeni olarak görmeyi hiç arzu etmiyorlar.

“BENCE BU ‘KAYNAŞTIRMA STRATEJİSİ’ HDP’Yİ CHP’LİLEŞTİRMEK İÇİN”

Miroğlu, yaşanan polemiklere rağmen İzmir'de CHP-HDP'nin ortak mitingine dönüşen ‘Demokrasi için bir nefes’ buluşmasının 2023 için önemli olduğunu vurgulayarak  “Çelişki gibi görünüyor belki ama değil. CHP ve HDP içindeki sol kanat, her iki partinin tabanda kaynaşmasını çok istiyorlar. Bazen CHP’nin HDP’lileşmesi diyor bazı yorumcular, ama ben tersini düşünüyorum, bence bu ‘kaynaştırma stratejisi’ HDP’yi CHP’lileştirmek için. CHP içindeki sol kanat ile HDP içindeki sol ve egemen kanat, paneller, ‘demokrasi çalıştayları’ düzenliyorlar ve bu kaynaşmayı 2023 seçimleri için hayati önemde görüyorlar. “ dedi.

“ZÜLFÜ LİVANELİ’NİN BAYKAL ÇIKIŞI DA AYNI AMACA HİZMET EDİYOR”

Eski CHP milletvekili Zülfü Livaneli’nin Deniz Baykal’la ilgili, “Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi.” ifadelerinin de yine aynı “kaynaştırma stratejisine” hizmet ettiğini ve nihayetinde akamete uğrayacağını şu sözlerle anlattı;
Medyamız farketmedi belki, ama Zülfü Livaneli’nin Baykal çıkışı da, aslında bu projenin önünü açmaya yönelik bir çabadır. CHP’nin solculuğunu HDP’ye ispat etmeye çalışıyorlar. Ama HDP seçmeninin CHP’nin siyasi tarihi, tek parti dönemi uygulamaları söz konusu olduğunda öyle büyük travmalar barındırıyor ki, Livaneli’nin ‘solculuğu’ bu travmalara çarpar, tuz buz olur! Kimse ne Dersim’i ne İstiklal Mahkemelerini ne de Takrir-Sükun yasasını unuttu. Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi başka sol partilerle görme arzusunun nedeni ise şudur belki: Millet İttifakı HDP’yi açıkça taşıyacak bir ittifak değil, çünkü HDP’nin PKK gibi ağır bir bağacı var! O halde HDP dışarıda dursun ve bilhassa cumhurbaşkanı seçimlerinde oyunu ittifak ettiği küçücük partilerle beraber Millet İttifakına versin.! Yok bu da tutmaz!

3. Millet İttifakının seçimlere daha iki sene varken, başlattığı adaylık tartışması, ittifakı her geçen gün tartışmalı hale getirecek. Çünkü ortada ilke diye bir şey yok. Meral hanımın ve diğerlerinin sık sık açıkladıkları gibi, tek amaçları var, Sayın Cumhurbaşkanını yenilgiye uğratmak! Bu amaçlarının kamuoyu daha iyi anlamaya başladıkça, onlar zayıflayacak, Cumhurbaşkanımız güçlenecek. Bu millet Erdoğan’a karşı karışık, huyu suyu birbirine benzemeyenlerden müteşekkil bir cephe kurulmasını tasvip etmeyecek. Millet İttifakı adaylarında aranan bir vasıf var ki, yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal halleri yaratıyor! Meral Hanımdan İmamoğlu’na, İmamoğlu’ndan Kılıçdaroğlu’na varıncaya kadar, bütün adaylar bu yüzden HDP’ye göz kırpıyorlar! Ama HDP de kendi kuşatıcı ve çok sorunlu gerçeğiyle baş başa kalmış durumda.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar