BIST9.722,26%0,80
USD32.5229%-0.10
EURO34,8013%-0.18
ALTIN2.441,99%0.49
Gündem

Savaş an meselesi! Türkiye Akdeniz'de teyakkuz halinde

Doğu Akdeniz’deki haklarını sonuna kadar koruyacağını ilan ettiği Navtex’ler ve yaptığı çok sayıda tatbikat ile başta Yunanistan ve Avrupa olmak üzere tüm dünyaya gösteren Türkiye Akdeniz’de teyakkuz halinde. Askeri uzmanlara göre Türk Silahlı Kuvvetleri bölgede tatbikatın da ötesinde bir savaş provası yapıyor.

Abone OlGoogle News
28 Ağustos 2020 13:32

Avrupa destekli Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’deki kışkırtıcı hamleleri ve Türkiye’yi bölgedeki doğal haklarından mahrum bırakma girişimleri yeni bir krizin fitilini ateşledi. Yıllardır Ege’de süren karasuları tartışmaları ve it dalaşları yerini Akdeniz’de dev donanmalara ve karşılıklı askeri tatbikatlara bıraktı.

Türkiye ilan ettiği Navtex’lerin yanı sıra son 1,5 ayda Akdeniz’de 15 tatbikat icra etti. Yunanistan ise Türkiye ana karasına yakın bir mesafede bulunan Meis adası üzerinden darbeci Sisi’nin kontrolündeki Mısır ile korsan bir deniz yetki anlaşması imzaladı. Ardından Fransa ve İtalya’yı da yanına alarak askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Yunan hükümeti geçtiğimiz günde İtalya tarafındaki İyon denizinde karasularını 12 mile çıkardığını açıklamıştı. Atina yönetimi Ege Denizi’nde de karasularını 12 mile çıkartarak Ege’yi bir Yunan gölü haline getirmeyi planlıyor.

Türkiye askeri gücünü gösterdi

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Türkiye Akdeniz’deki askeri varlığını iyiden iyiye arttırıyor. Fransa savaş gemisi ve savaş uçaklarını bölgede konuşlandırırken Türkiye’de fırkateynler, hücumbotlar, İHA-SİHA’lar, denizaltılar ve çıkarma gemilerini bölgeye yönlendirdi. Bölgedeki tatbikatlarda SAT-SAS ve Amfibi Hücum timlerinin hazırlık seviyeleri ölçülürken Hava Kuvvetleri de donanma ile birlikte tatbikatlara dahil oluyor.

Emekli Tümamiral Dr. Ali Deniz Kutluk Akdeniz’de yaşanan gelişmeleri bir askeri manevradan ziyade savaş tertibi olduğunu belirtti.

Türkiye’nin  bölgedeki askeri varlığı ile iyi niyetli olmayan her türlü yaklaşıma karşı gerekeni yapacağı mesajı verdiğini aktaran Kutluk şunları söyledi;

Doğu Akdeniz dediğimiz Kıbrıs etrafında, gerek Rodos doğusunda, Girit güneyinde hatta batısında Türkiye son 3 aydır yoğun tatbikatlar yapıyor. Askeri gücünün oralara erişilebilir olduğunu muhataplarına bir anlamda gösteriyor. Bunların bazıları planlı faaliyetler, bazıları yabancılarla geçiş tatbikatıdır (PASEX). Yunan’ın Fransa ile yaptığı PASEX bunun ötesinde bir şey değil. ABD ile de yaptı. Ardından aynı gemi ile bizimle de yapıldı. Normalde gemiler A noktasından B noktasına giderken yoldaki müttefiklerle böyle tatbikatlar yaparak kendileri için maliyetli olan notamlama, hava savunma, yedek gemi getirme gibi işlemlerden PASEX’te kolaylık elde ediliyor. Genellikle PASEX’ler dostluk ilişkisinin varlığını da gösterir.”

Çatışma olasılığı var

“Normalde deniz varlığınızı arttırdığınız zaman ‘burası benim çıkar alanım, buraya gireni üzerim’ mesajını verirsiniz. Burada 6 Ağustos’tan beri olanlara bakarsak faklı bir durum var. ABD’nin müdahale etmesiyle sonuçlanan Mısır-Yunan deniz yetki alanı anlaşması sonrası gemilerimiz tatbikat formunda bulunmuyor. Gemiler savaş konuşlanmasına geçti. Gerçek bir savaş şartlarında bölgede bulunuyorlar ve tatbikat yapmıyorlar. Tersine, kendilerinin farkedilmesini engelleyecek tedbirler alarak denizde bir savaşın oluşması ihtimaline karşı hazırlıklı bulunuyorlar. Dolayısıyla bu bir tatbikat konumu değil, savaş tertiplenmesidir. Teknik tabirle, stratejik konuşlanmadır. Bundan sonraki adımın çatışma olacağı varsayımına göre yapılmış bir tertiplenmedir.”

Bu bir sağ yumruk operasyonu

“Türkiye vuracağı ana kadar gücünü göstermeyecek. Türkiye vurduğu anda anlayacaklar gücünü. Türkiye o ana kadar saklı tutacaktır. Boksör sağ yumruğunu nasıl saklar, sol yumruk açar, sağ yumrukla vurunca devirir. Bu bir sağ yumruk operasyonu. Muhatabınıza siyaseten iradenizi ortaya koyuyorsunuz, karşı taraf sizi dinlemeyince diğer siyasi araçları kullanıyorsunuz. Bunlardan bir tanesi diplomasi diğeri ise diplomasinin arkasındaki askeri gücünüzdür. Türkiye diyor ki; biz seninle diyalog içerisinde değiliz. Biz diyalog kuracaktık, sen emrivakilerle bu işi halletmeye çalışıyorsun. Arka tarafta başka ülkeleri devreye sokmaya çalışıyorsun. Bu bölgede benim çıkarıma saldırıyorsun, ben bunu senin yanına bırakmam, burada konuşulacak bir şey yoktur. Diyalog hattının kapandığı bu dönemde bundan sonraki süreç askeri güç kullanmak olur. Türkiye karşı tarafın zihnine sokmaya çalışıyor, tabii ki anlayana. Bunun teknik adı caydırıcılığın pekiştirilmesidir. Caydırıcılık pekişmezse arkasından savaş gelir.” (yenişafak)

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar