Son romanını ve şiirini intiharıyla yazmış 10 ünlü edebiyatçı
Varoluşun ızdırabını kaleme aldıkları şiirler ve edebi metinlerle dindiremeyen ve ölümü bir kurtuluş olarak gören yerli ve yabancı 10 ünlü yazarın seçkisi…
Heinrich Von Kleist (1777 – 1811) -Alman şair ve romancı. Bir sonbaharda Wannsee nehri kıyısında tabanca ile önce sevgilisini ardından kendini öldürdü. İntihar mektubunda şunları söyledi. 'Yeryüzünde artık öğrenip edineceğim hiçbir şey kalmadığı için ölüyorum. Elveda! '
Beşir Fuad (1852-1887) - Tanzimat dönemi aydınlarından. Doğu ve Batı arasına sıkışmış bir ruhun çığlığını duyan olmadı. Bilimden felsefeye, edebiyattan tarihe birçok konuda kalem oynattı. Yüzyıllar boyu dünyaya adalet dağıtmış bir medeniyetin çöküşünü gören gözleri daha fazla dayanamadı. 35 yaşında bileklerini keserek hayatına son verdi.
Stefan Zweig (1881-1942) - Nazi zulmünden korkarak dünyanın öbür ucuna kaçsa da aradığı huzuru bir türlü bulamadı. Öykülerinde, denemelerinde, romanlarında ve biyografilerinde eşsiz ruhi çözümlemelere imza attı. Kaçtı… Batı insanının genlerine işlemiş kötülükten kaçtı. Batı medeniyetine ait bir insan olmanın utancıyla kaçtı. Kaçtığı utanç,22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihara sürükledi.
Sadık Hidayet ( 1903-1951) - Çağdaş İran edebiyatının önde gelen isimlerinden. İlk intihar girişimini 25 yaşında gerçekleştirdi. Fransa’da eğitim gördüğü sırada kendini denizin enginliğine bıraksa da şans eseri oradan geçmekte olan bir kayık onu kurtardı. Hem de hiç istemediği halde. Eserlerinde, intihar kokusu vardı. Kimse o kokuyu duyamadı. Ölümü bir kokuyla oldu. Paris’te 9 Nisan 1951 tarihinde bir eve kapandı. Kapandığı evin gaz vanasını sonuna kadar açtı ve ölümü bekledi.
Cesare Pavese ( 1908-1950) - İtalyan şair, romancı, çevirmen ve eleştirmen. Eserlerinin birçoğunda yalnızlığı işledi. Yalnızlığını kendi benliğiyle doldurmak istese de başarılı olamadı. Kadın düşmanı zannedildi. Oysa modern insanın bedbahtlığını haykırmaktan başka bir suçu yoktu. 27 Ağustos 1950 tarihinde Torino’da bir otel odasında hayatına son verdi.
Ernest Hemingway (1899-1961) - ABD’li yazar. Sıradışı bir hayat yaşadı. Kaygı bozukluğu ve paranoya tedavisi gördü. Alkol illeti adım adım ölüme sürükledi. En sonunda ise çenesine dayadığı av tüfeğini ateşlemesiyle hayatına son verdi.
Romain Gary (1914-1980) - Çok yönlü bir kişilikti. Avukat ve savaş pilotluğu da yaptı. Bir dönem bürokraside de görev aldı. Romain Gary, Fransa'da her yazara ancak bir kez verilen Goncourt Edebiyat Ödülü'nü, biri kendi, diğeri takma adıyla olmak üzere iki kez kazanan tek yazardır. Eşinin şüpheli ölümü sonra girdiği bunalımdan çıkamadı ve intihar etti.
Primo Levi (1919-1987) - İkinci dünya savaşının dehşetine yakından tanık olmuş bir yazar. Öyle ki, savaş sonrası içine düştüğü manevi buhrandan bir türlü çıkamadı. 68 yaşında evinin merdiven boşluğuna kendini bırakarak intihar etti. Bir boşluğu başka bir boşlukla sonlandırdı.
Vladimir Vladimiroviç Mayakovski (1893-1930) - Bloşevik devriminin intihara sürüklediği bir başka kalem. ‘Futurizm Akımı’nın öncülerinde. Rus insanının devrime olan güvensizliğine şahit olması ve depresif ruh halinin tetiklemesiyle Moskova’da intihar etti.