İstanbul denince akla gelen ilk şeylerden biri kuşkusuz Boğaz kıyılarıdır. Ağırlıklı olarak Osmanlı döneminde yerleşime açılan Boğaziçi, çok sayıda efsaneye de konu olmuştur. Eski Yunancada "inek geçidi" anlamına gelen "bosforus" ile anılan Boğaziçi, günümüzde İstanbul'un en turistik yerlerinden de biridir.
İstanbul denince akla gelen ilk şeylerden biri kuşkusuz Boğaz kıyılarıdır. Ağırlıklı olarak Osmanlı döneminde yerleşime açılan Boğaziçi, çok sayıda efsaneye de konu olmuştur. Eski Yunancada "inek geçidi" anlamına gelen "bosforus" ile anılan Boğaziçi, günümüzde İstanbul'un en turistik yerlerinden de biridir.
Ortaköy İstanbul'un simge fotoğraflarından biri kuşkusuz Ortaköy'deki Büyük Mecidiye Camii ve arkasındaki 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü görüntüsüdür. Kumpir, waffle ve daha pek çok sokak lezzetinin en iyi adresi olan Ortaköy, tarihte Yahudi, Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir semttir. Semtin merkezindeki dar sokaklarda bulunan kafeleri aşıp kıyıda bulunan 1856'da inşa edilen barok camii Büyük Mecidiye'ye ulaşabilirsiniz
Anadolukavağı Anadolu yakasında Boğaz'ın neredeyse çıkış noktasında bulunan Anadolukavağı, İstanbul'da kendinizi adeta bir Ege adasında hissedeceğiniz sakinliğe ve mimariye sahip. Şehrin en iyi balıklarına ev sahipliği yaptığını iddia eden lokantalara sahip olan Anadolukavağı aynı zamanda Cenevizlilerden kalma 1262 yılında inşa edilmiş Yoros Kalesi'ne de ev sahipliği yapar.
Kuzguncuk Üsküdar'dan Boğaziçi hizasında kuzeye doğru giderken karşınıza çıkacak olan bu güzel semt, İstanbul'un havalı yerlerinden biridir. Farklı inançlara ait dini yapıların, bostanlıkların ve asırlık sivil mimari eserlerin yan yana yer aldığı Kuzguncuk'ta son yıllarda çok sayıda kafe açıldı. Burası İstanbul'un Anadolu yakasında İspanya'dan göç eden Yahudilerin ilk olarak yerleştiği semt olarak da bilinir.
Çengelköy Günümüzde özellikle hafta sonu kahvaltılarıyla ünlenen Çengelköy, İstanbul'un çokkültürlü semtlerinden biridir. Boğaz'ın Anadolu yakasında bulunan Çengelköy, asırlık çınar ağacı ve etrafındaki yeme-içme mekanlarıyla bir bütünlük oluşturur. Çınaraltı Camii ve Çengelköy çeşmesi, semtte görülmesi gereken yerlerdendir. Asırlık Has Ekmek Fırını ve ahşap evleriyle Çengelköy, dört mevsim ziyaretçi akınına uğrar.
Bebek Bebek, İstanbul'un en alımlı semtlerinden biridir. Günümüzde Mısır Başkonsolosluğu binası olarak kullanılan eski adıyla Valide Paşa Yalısı 1902 yılında ünlü İtalyan mimari D'Aranco tarafından inşa edilmişti. 1913'te açılan Bebek Camii, semtteki anıtsal yapılardan bir diğeridir. Ünlü Bebek Parkı ve Cevdet Paşa Caddesi üzerinde bulunan eğlence mekanları Bebek'e ayrı bir hava katmakta.
Arnavutköy Bebek'ten güneye doğru devam ettiğinizde karşınıza çıkacak olan Arnavutköy, adını tarihte bu bölgeye yerleştirilen Arnavut işçilerden almakta. Osmanlı'nın son dönemde zenginlerin inşa ettirdiği yalılarla çehresi değişen Arnavutköy, günümüzde İstanbul'un en şık balık restoranlarına ve kafelerine ev sahipliği yapıyor.
Rumelihisarı Adını Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u kuşatmaya hazırlandığı dönemde inşa ettirdiği hisardan alan bu semt, kentin eski yerleşimlerinden biridir. Cumbalı evleriyle dikkat çeken Rumelihisarı yanı başındaki Aşiyan Mezarlığı ve Tevfik Fikret'in eviyle de dikkat çeker. Aşiyan Mezarlığı Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Münir Nurettin Selçuk,Attila İlhan, Orhan Veli, Turgut Uyar gibi Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinin kabirlerinin bulunduğu yerdir.
Emirgan İstanbul'un en güzel yeşil alanlarından biri olan Emirgan, bunu kuşkusuz aynı adla anıldığı koruya borçlu. Sarıyer sınırları içerisinde 47 hektarlık bir alanı kaplayan Emirgan Korusu özellikle lalelerin açtığı dönemde bir renk cümbüşüne dönüşmekte. Ağırlıklı olarak sivil mimari eserlerinin bulunduğu Emirgan, Atlı Köşk olarak bilinen ve günümüzde Sakıp Sabancı Müzesi olarak hizmet veren yapıya da ev sahipliği yapar.
Anadoluhisarı Anadoluhisarı İstanbul'daki en eski Osmanlı eserine ev sahipliği yapar. Boğaz'ın en dar noktası olan bu bölgeye Yıldırım Beyazıt döneminde inşa edilen Anadoluhisarı kentteki en eski Osmanlı eseridir. İstanbul'un fethinden sonra bölgeye Türkler yerleşmeye başlamıştır.
Kanlıca İstanbul'un kendisine has tadıyla ünlü yoğurt tarifine sahip olan semti Kanlıca, Anadolu yakasının en nezih yerlerinden de biridir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne yakın bir konumda bulunan semt, özellikle hafta sonu İstanbulluların akınına uğrar.
Otağtepe Diğer adıyla Fatih Korusu, yani Otağtepe, İstanbul'un en güzel manzaralarından birine ev sahipliği yapmakta. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu yakasındaki yüksek bölgesinde yer alan Otağtepe, hafta sonu için ideal gezinti yerlerinden biridir.
Tarabya Adını Yunancadaki Therapia yani terapi kelimesinden alan bu semt, bu özelliğini sahip olduğu şifalı sulardan alıyor. Boğaz'ın Avrupa yakasının kuzey kesimlerinde bulunan Tarabya, İstanbul'un köşkleriyle ünlü bir semtidir. Burası aynı zamanda şehrin en eski otellerinden birine ev sahipliği yapmaktadır.
Göksu Anadoluhisarı'nın hemen yanında buluna Göksu deresi, Osmanlı'nın son döneminde bir sayfiye alanıydı. İnsanların kayıklarıyla özellikle yaz aylarında gezinti yaptığı Göksu, günümüzde de teknelerin park alanıdır.
Fındıklı Gezimizin son durağı Fındıklı. Cihangir'in aşağısında bulunan Fındıklı sahili, İstanbul'un en güzel manzaralarından birine ev sahipliği yapıyor.
