Hayatı olması gerektiği hızda, keyifli ve sakin bir şekilde yaşayan yerli Cittaslow'larımız… 'Sakin Şehirler' ağı, yaşamın huzurlu olduğu, doğa ve kültürün korunduğu bölgeleri kapsıyor. Bu uluslararası listede Türkiye'nin de farklı kentlerinden birçok ilçe var. İşte il il, ilçe ilçe Türkiye'nin sakin şehirleri...
Salyangoz simgeli 'Sakin Şehirler'Modern hayatın ve küreselleşmenin etkisiyle hızlı hareket edilen, hızlı çalışılan ve hızlı tüketilen bir yaşam tarzına sahip şehirlere alternatif olarak ortaya çıkan Cittaslow felsefesi, insanların birbiriyle iletişim kurduğu, doğaya ve geleneklerine sahip çıkan, teknolojiden faydalanırken bir yandan sürdürülebilir enerjiyle gezegene de saygısını koruyan; en önemlisi de kendi kendine yeten kentleri kapsıyor.
Dünyada giderek yaygınlaşan Cittaslow, yani yavaş kentlerden Türkiye sınırları dahilinde de şu an için 18 tane bulunuyor. Türkiye’nin ilk sakin şehri, İzmir’in Seferihisar ilçesi olmuştu, ardından yaklaşık yetmiş kritere göre değerlendirilip seçilen diğer kentlerle bu sayı arttı. Son olarak Ankara'nın Güdül ilçesi Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesince Türkiye'nin 18. Cittaslow kenti olarak "sakin şehir" ağına dahil edildi. Güdül, Türkiye'nin 18. ve Ankara'nın ilk Cittaslow kenti oldu.
Güdül, AnkaraTürkiye'nin 18. sakin şehri olan Güdül, Ankara’nın en küçük ilçelerinden birisi. Şehir merkezine yaklaşık 90 km uzaklıkta. Ankara’nın Ayaş, Beypazarı, Kızılcahamam, Çamlıdere ilçeleri ile komşu olup Batı Karadeniz Bölgesi ile de sınırı bulunuyor. Ankara’nın kuzey batısında yer alan Güdül; doğası, mimarisi, kültürü ve tarihi ile sakinliğin ve huzurun cazibe merkezi olabilecek şirin bir kenttir.
Güdül ve çevresinde yapılan incelemeler bölgenin tarihinin çok eskilere dayandığını göstermiştir. İlçeye yakın Kirmir Çayı’nın etrafında kayalar oyularak yapılmış mağaralar bulunur. Mağaralar milattan önce 2000 yılı civarında bölgede yaşayan Hititlerden kalmıştır. Bu tarihlerden sonra Güdül ve çevresi Friglerin hamiyetine girmiştir. İn-Önü denilen mevkideki mağaralarda görülen haç işaretlerindenRomalılarca Hıristiyanlığın yayılması sırasında buraların mesken edildiği anlaşılmıştır. Daha sonra Bizanslıların yaşadıkları sanılmaktadır. 1071 tarihli Malazgirt Zaferi sonrası Güdül ve çevresi Anadolu Selçukluları’nın idaresine geçmiştir. İlçe, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından I. Mesut’un eniştesi ve Ankara Emiri olan Şehabüldevle Güdül Bey tarafından şimdiki yerinde, tahminen 850 yıl evvel kurulmuş olup ismini de kurucusundan almıştır.
Ahlat, BitlisAhlat, Bitlis'te Van Gölü kenarındaki sırtlardan birine yaslanmış olup, doğal güzelliklerin fazlalığı ile tarihi çok eski olan bir ilçe. Coğrafi konumu ile doğu ve batı uygarlıkları arasında tarih boyunca köprü durumunda olan Ahlat, özellikle Türklerin Türkistan (Orta Asya) bölgesinden Anadolu'ya göçlerinde en sağlam basamak, ilk durak, Anadolu’daki Türk medeniyetinin ilk nüvelerinin atıldığı ve doğudan gelen Asya Türk harsının Anadolu’daki ilk tezahürlerinin olduğu yerleşim yeridir.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı olma özelliğini taşıyan, 'Anadolu'nun Orhun Abideleri' de denilen Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı, ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkarıyor. Bitlis'in Ahlat ilçesinde yer alan, 210 dönüm alana sahip tarihi mezarlıktaki 8 bin 200 anıtsal mezar taşı, gece-gündüz güzel görüntüler oluşturuyor.
Gökçeada, ÇanakkaleTürkiye'nin en batı noktasısında yer alan ve 2011 yılında dünyanın ilk Cittaslow adası unvanını alan Gökçeada denizi, tarihi, doğası, organik ürünleri ve alternatif doğa spor alanları sayesinde arayıp da bulamayacağınız bir cennet."Çorak topraklarda bereket" tanrısı olarak adlandırılan Imbrasos'un bolluk diyarı olarak bilinen İmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, Homeros'un İlyada destanında deniz tanrısı Poseidon'un Adası olarak geçer.
Eski ismi İmroz olan Gökçeada'nın Antik Çağ'a ilişkin tarihi konusunda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Adanın en eski yerleşiklerinin Pelasglar olduğu bilinmektedir. Miltiades adayı MÖ 500'de Atina'ya bağlamıştır. Roma egemenliğine kadar Atina yönetiminde kalmıştır. 1455'te Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan Gökçeada, 1922 - 1923 yılları arasında Yunan işgalinde kalmıştır. 1923 yılında Lozan Antlaşması'na göre 22 Eylül 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlanmıştır.Yenimahalle'de Merkez Camisi, Fatih Camisi bulunmaktadır. Eski Bademli köyü koruma altındadır. Köyde Tarihi çamaşırhane, önündeki asırlık çınar ve ilkokul binaları görülmeye değerdir. Yeni Bademli Köyünde arkeolojik kazıları süren Yeni Bademli Höyük ve Kokina yöresindeki iki gömütlü Roma Kaya Mezarı görülmeye değer kalıntılarıdır. Otellerin ve lokantaların çoğu Aşağı Kaleköy'dedir. Yukarı Kaleköy eski kale kalıntılarının eteğine kurulmuştur. Türkiye'nin tek sualtı milli parkı ilginç kaya oluşumlarına sahip Yıldızkoy'la Yelkenkaya arasında kalan bölüm olup TÜDAV'a (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı) tahsis edilmiş ve Sualtı Milli Parkı ilan edilmiştir.Gökçeada'da bulunan Zeytinli Köyü de koruma altındadır. Köyde Ada şarapları ile ısırgan otu, rezene, gibi yerel otlarla cullama denilen bir yemek yapılmaktadır. Sakızlı muhallebisi ve dibek kahvesi ise artık iyice ünlenmiş durumdadır. Ada'nın en yüksekteki yerleşimi olan Rum köyü Tepeköy de koruma altındadır. Dereköy ise Ada'nın koruma altındaki en eski köylerindendir. 1950'li, 60'lı yıllarda 600 hanelik çok büyük olan bu köy günümüzde büyük ölçüde terkedilmiştir. 38 metre yüksekliği olan Marmaros Şelalesi de burada bulunmaktadır. Eşelek Köyü'nde Ada'nın en gözde plajı olan Aydınlı Plajı bulunur, burası rüzgar sörfü içinde çok uygundur. Ayrıca şifalı çamur banyosunun yapıldığı Tuz Gölü'de buradadır. Kuzulimanı'ndan sonra Kaşkaval Burnu ya da diğer adıyla Peynir Kayalıkları Uğurlu Köyü, Gizli Liman, İnceburun ve Şirinköy'de görülmeye değerdir.
Göynük, BoluBolu’nun şirin ilçesi Göynük, yüksek tepeler arasında, akarsuların geçtiği vadilerde, karşılıklı yamaçların tabanına ve eteklerine kurulmuş tipik bir Osmanlı kasabası. Tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini Osmanlı’dan günümüze dek korumayı başaran Göynük’te geleneksel değerler aslına uygun olarak yaşatılmaya devam ediliyor. Üstelik yaklaşık 700 yıllık bir geçmişe dayanan mimari dokusu da günümüze kadar bozulmadan ulaşmış. Kentin milli mücadelede verdiği desteğin anıtı Zafer Kulesi, 180 yıllık Gürcüler Konağı’dan kent müzesine dönüştürülen Gürcüler Müzesi ve 1331-1335 yılları arasında hamam ile birlikte külliye olarak yaptırılmış Gazi Süleyman Paşa Camii, Göynük’ün görülmeye değer, özel yapıları arasında.
Ancak buranın doğal güzellikleri de dillere destan, el değmemiş Sünnet ve Çubuk Gölleri gibi… Göynük’te, yörenin kadınları tarafından dokunan kumaşlar ve ağaç oymacılığı sanatıyla üretilen çeşitli süs eşyalarıyla mutfak gereçleri buradan satın alabileceğiniz anılar arasında. Tadabileceğiniz yöresel lezzetler ise düğün çorbası, keşli cevizli erişte ve güveçte pişen kaşarlı istiridye mantarı.
Halfeti, ŞanlıurfaŞanlıurfa'ya bağlı Halfeti birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi değerlere sahip olan küçük sakin bir ilçedir. 2000 yılında yapılan Birecik Barajı sonucunda ilçenin 3/5 kısmı sular altında kalmıştır. 2/5'lik kısım için yeni yerleşim yerleri oluşturulmuştur. İlçe 2000 yılından sonra saklı bir cennet olarak anılmaya başlamıştır. Her geçen gün artan turist sayısı ile ilçede birçok etkinlik alanları oluşmaya başlamıştır.İlçeye gelen turistleri ilk öncelikle Fırat nehri üzerinde tekne ile Çekem Mahallesi, Beresül (Savaşan) köyü ve Rumkale (Aziz Nerses kilisesi, Barşavma Manastırı, su sarnıçları ve su kuyuları) turu ile tamamlanmaktadır. Bu istikamet üzerinde su altında kalan evler, ağaçlar, camiler, mağaralar (kız mağarası), çay bahçeleri ve mağara cafeler görülecektir. Ayrıca bu etkinlikler dışında doğa yürüyüş parkurları ve dağ bisiklet parkurları ile eşsiz doğa içinde kanyonlar, kuşlar, endemik bitkiler (siyah gül) ve endemik böceklerle dolu bir yolculuk yapacaksınız. İsterseniz aileniz ve sevdikleriniz ile birlikte bu güzel doğa içinde piknik yapabilirsiniz.
Eğer ki Halfeti'nin o eşsiz güzel yöresel yemeklerinden tatmak mı istiyorsunuz? Sizleri Fırat nehri üzerinde bulunan yüzer restaurantlarda ağırlayalım. Yöreye özgü birçok yemek ve tatlılar (şabut balığı kebabı, patlıcan kebabı, domatesli kebap, haşhaş, urfa, soğanlı kebap, Çağırtlak Kebabı, dolma eziği, adana, erik tavası, incir kebabı, mukaşşerli pilav, tarhana çorbası, sargı burma tatlısı, sütlaç, peynir helvası, semsek vb. envai çeşit mezeler) bulunmaktadır.Halfeti'ye özgü ev yapımı nar ekşisi, biber, kabak, patlıcan ve bamya kurutması, ülke çapında ünlü isot biberi, damıtma usulü ile yapılan Zahter suyu, kurutulmuş üzüm, kayısı ve yörenin en ünlü ürünü olan fıstık, Halfeti Kaymakamlığı Turizm Satış Noktalarında satılmaktadır. Ayrıca Halfeti'de açılmış olan kurslar sonucunda elde edilen el işi göz nuru ürünler ise yine ayrı bir satış noktasında değerli misafirler için sergileniyor.Halfeti'de akşamları da aktiviteler devam ediyor. Yüzer restaurantlarda canlı yöresel müzik ve sıra geceleri oluyor. Konaklama için Halfeti'nin su kenarında bulunan kesme taş butik otelleri, konuk evlerini düşünebilirsiniz.
Gerze, SinopTürkiye’nin en mutlu ilinin, en mutlu ilçesi olarak anılan Gerze, Cittaslow ünvanını 2017 yılında elde etti. Denize doğru uzanan dantel gibi koylara ve uçsuz bucaksız bir yeşile sahip Gerze, sakin bir balıkçı kasabasının dinginliğini sunuyor misafirlerine.
Her Cuma günü köylülerin ürünlerini sergilediği Üretici Pazarı’nda doğal tarım ürünlerini bulabilir, yöresel yiyeceklerin tadına varabilir, ayrıca ahşap oyuncak, model gemi, çini ve peşkir atölyelerini ziyaret edebilirsiniz. Gerze’de ayrıca Yelken Tepe’ye çıkıp yamaç paraşütü yapabilir, Türkiye’deki 400 çeşit kelebek türünün yarısından fazlasının yaşadığı Saklı Köy’ü ve şelalelerini gezebilirsiniz. Gerze’nin en özel yerel lezzetiyse, ilçede avlanan palamut ve torik balıklarından hazırlanan tuzlu balık.
Taraklı, SakaryaSakarya sınırları içinde yer alan Taraklı’nın geçmişi Hellenistik döneme dek uzanıyor. Etrafı yüksek dağ ve tepelerle çevrili olan bu şirin kent, beş asırlık çınar ağacı, Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilen Yunuspaşa Camii gibi tarihi değerlerinin yanı sıra termal ve yayla turizmi ile de ünlü.
Doğa harikası Karagöl Yaylası’nda her hafta cuma günleri pazar kurulyor ve çeşitli şenlikler düzenleniyor. Tamamen ahşaptan yapılmış yayla evleri de doğayla iç içe görsel bir şölen sunuyor. Bizans döneminden kalma kil hamamındaki kaplıcaların suları ise şifa arayanlar tarafından tercih ediliyor. Taraklı ayrıca maceraseverler için yamaç paraşütü ve mağara turizmi seçeneklerini de sunuyor.
Akyaka, MuğlaAkyaka, sırtını yemyeşil dağlara, eteklerini masmavi sulara yaymış sessiz ve huzur dolu bir belde. Ayrıca akvaryum gibi berrak azmakları ve bu azmaklardaki benzersiz su altı florası da çok özel. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan tarihi dokusu ve ahşap oymalarla süslü mimarisiyle de büyüleyici bir yer.
Azmak kenarındaki çeşit çeşit restoranında taptaze deniz ürünlerinin tadına bakabilirsiniz. Eğer Akyaka’yı yazın ziyaret etmeye karar verirseniz, incecik, sapsarı ve tertemiz kumlu plajında denizle baş başa sakin bir gün de geçirebilir, hatta denizde Akdeniz foklarına rastlayabilirsiniz. Akyaka bahar aylarında ise çeşitli türdeki göçmen kuşlar, leylekler, flamingolar ve pelikanlarla unutulmaz bir kuş gözlem deneyimi sunan bir doğal cennet.
Eğirdir, IspartaEğirdir, her mevsim ve günün her saatinde renk değiştiren, Türkiye’nin dördüncü en büyük gölü Eğirdir Gölü ile eşsiz bir kent. Lidyalılar tarafından millatan önce 4. yüzyılda kurulduğuna inanılan Eğirdir’de hala ayakta olan kale de bu dönemde inşa edilmiş bir eser.
Eğirdir Gölü’nde iki de küçük ada bulunuyor; Can Ada ve Yeşil Ada. Ahşap evleri, dar sokakları ve küçük balıkçı barınağı ile otantik özelliğini koruyan Yeşil Ada, balık lokantaları ve Ayastefanos Kilisesi’yle dikkat çekiyor. Sadece piknik alanı bulunan Can Ada’nın en önemli özelliğiyse Atatürk’ün Eğirdir’i ziyareti sırasında adanın kendisine hediye edilmiş olması.
Türkiye'nin 18 'Sakin Şehri'Türkiye'de şimdiye kadar 18 yer "sakin şehir olarak kabul edildi. Bunlar ise; Muğla Akyaka, Isparta Eğirdir, Çanakkale Gökçeada, Sinop Gerze, Bolu Göynük, Şanlıurfa Halfeti, Bolu Mudurnu, Ordu Perşembe, Artvin Şavşat, İzmir Seferihisar, Sakarya Taraklı, Erzurum Uzundere, Kırklareli Vize, Isparta Yalvaç, Aydın Yenipazar, Muğla Köyceğiz, Bitlis Ahlat ve Ankara Güdül.