BIST9.079,97%3,10
USD32.4322%0.27
EURO35,0464%0.08
ALTIN2.326,04%0.24
Dünya

ABD ve AB’den kirli oyun! Danimarka’ya bağlı Grönland’i yok edecekler

Emperyalizm denilince ellerine su dökülmeyen ABD ve Avrupa Birliği (AB), Avrupa ülkesi Danimarka’ya bağlı Grönland’in sonunu getirmek için ellerini ovuşturmaya başladı.

Abone OlGoogle News
02 Mart 2021 16:47

Dünyanın en büyük adası Grönland, sahip olduğu "nadir topraklar elementleri" nedeniyle geleceğini büyük bir tehlikeye atan zor bir seçimle karşı karşıya… ABD ve Avrupa Birliği (AB), gözünü Grönland’a dikmiş durumda.

10. yüzyılda, İzlandalı bir Viking olan Kızıl Erik, başka bir Kuzey Kutbu adasındaki bitki örtüsünden o kadar etkilenmişti ki, onu "yeşil arazi" yani Grönland olarak adlandırdı. Ancak, Grönland yaklaşık 11 yüzyıl sonra onu bekleyen büyük bir tehlikeyle karşı karşıya…

Devasa metal kaynaklarına sahip

Dünyanın en büyük adası, rüzgar türbinleri, elektrikli araçlar, savaş uçakları ve silah yapımındaki süper güçlü mıknatıslar oluşturmak için kullanılan ve "nadir topraklar" olarak bilinen devasa metal kaynaklarına sahip. Nadir topraklar elementleri (NTE) lantanitlerle birlikte itriyum ve skandiyum elementlerinin oluşturduğu bir grup metale deniliyor. Bununla birlikte, metaller küresel olarak bol miktarda bulunuyor, ancak işlenmesi o kadar zor ve kirli ki, bir zamanlar üretime hâkim olan ABD, bu konumu yaklaşık 20 yıl önce Çin'e devretti.

Grönland'ın buz tabakası ve buzulları çekilirken, biri ABD’de finansman arayan, diğeri ise Çin tarafından desteklenen Avustralya merkezli iki maden şirketi Grönland’de çalışmaya başladı. Öte yandan, Grönland’in kaynaklarını paylaşma yarışı sadece bu iki şirketle de sınırlı değil.

Metal üretimi Çin tekelinde

Batı, çok önemli olan bu metallerin üretimi için Çin'den bağımsız olmak istiyor. Kanada merkezli danışmanlık şirketi Adamas Intelligence'a göre, nadir toprak metallerinin birçok kullanımı var ve geçen yıl Çin bunların yaklaşık yüzde 90'ını üretti. ABD-Çin gerginliğinin artmasıyla, ABD Başkanı Joe Biden geçen ay, diğer ülkelerin ABD’ye karşı silahlanmasını engellemek adına nadir topraklar da dahil olmak üzere önemli ABD malzemelerini gözden geçireceğini söyledi.

Öte yandan, şirketler, Grönland’deki her madenin işlenmesinin yaklaşık 500 milyon dolara mal olacağını söylüyor. Şu anda ABD’de faaliyet gösteren tek nadir toprak madeni California'daki Mountain Pass ve onun da bir kısmı kısmen Çin hükümeti destekli bir şirkete ait.

AB'nin talebi 2050 yılında üç kat artacak

Kvanefjeld’de faaliyet gösteren ilk şirketin ana teklifi, rüzgar türbinleri için gerekli olan neodimin işlenmesi.  Brüksel, AB'nin metale olan talebinin 2050 yılına kadar yılda 13 bin tona ulaşabileceğini söylüyor ve bu rakam 2015'te kullanılandan üç kat fazla. Neodim ayrıca savaş uçaklarında da kullanılıyor.

Diğer şirket Greenland Minerals’ın ise yüzde 10’una Çinli Shenghe Resources şirketi sahip. Mountain Pass'ta da benzer büyüklükte bir hisseye sahip olan Shenge dünyadaki en büyük maden şirketlerinden biri.

Metal yataklarının yanı başında UNESCO Dünya Mirası Alanı bulunuyor

Grönland’deki maden yatakları, adanın güney ucunda yer alıyor ve UNESCO Dünya Mirası Alanı’na 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Adada yapılacak maden işleme tesislerinin çevreyi kirletmesinin yanı sıra bu korunan alanlara da büyük oranda zarar vereceği düşünülüyor. Konuyla ilgili tartışmaları başkent Nuuk'ta siyasi bir krizi tetikledi ve 56 bin nüfuslu adada nisan ayında yapılması planlanan genel seçimlerin ana maddelerinden biri oldu.

Uranyumu Çin’e ihraç edecek

Ancak, birçok Grönlandlı kirlilik konusunda endişe duysa da, kırılgan ekonomilerini geliştirmenin anahtarının madencilik olduğunu düşünüyor. 2013 yılında yapılan bir ankette, ülkedeki yetişkin nüfusun yarıdan biraz fazlası hammaddelerin ülkenin ana gelir kaynağı olmasını istediklerini ifade etti.

Avustralyalı bir jeoloğun ABD yetkililerine sunduğu özel bir girişim olan ilk maden, radyoaktif malzeme içermeyecek. Ön çevre onayı kazandı, ancak paraya ve bir işletme planına ihtiyacı var.

İkinci şirket ise bölgedeki madencilik faaliyetleri için şimdiden 100 milyon dolardan fazla para harcadı, Çinli ortağı aracılığıyla işleme teknolojisini kanıtladı ve Grönland’ın koalisyon hükümetinden ilk siyasi desteği kazandı. Ancak planları arasında bir nükleer yakıt olan uranyumun Çin'e ihraç edilmesi yer alıyor ve yakın zamanda yakınlardaki Narsaq kasabasında yaşayanlar da dahil olmak üzere güçlü bir muhalefetle karşılaştı.

Çevrecilerden protesto

Kasabada yaşayan muhalefet milletvekili Mariane Paviasen, "Yerli halk olarak uzun yıllardır doğayla uyum içinde yaşıyoruz. Bu toprakları avlanmak ve balık tutmak için kullanıyoruz" dedi.

Danimarka Krallığı'nın kendi kendini yöneten bir bölgesi olan Grönland, Andorra ve Burundi'ye benzer şekilde yaklaşık 3 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya sahipİ Halkı çoğunlukla balıkçılıkla geçiniyor ve Kopenhag'dan gelen bağışlarla yaşıyor, bu yüzden hükümet yabancı yatırımları çekmek istiyor.

“Tüm ülkenin güvenilirliği tehlikede”

İlk projeden telif ücreti için bir tahmin yok, ancak Çin bağlantılı olandan her yıl yaklaşık 1,5 milyar Danimarka kronu (245 milyon dolar) bekleniyor, bu da kamu harcamalarının kabaca yüzde 15'ine denk geliyor. Hatta, bakan vekili Vittus Qujaukitsoq geçen ay yaptığı açıklamada, “Grönlandlılar aniden ikinci projeyi istemediklerine karar verirlerse, yatırımcıların karşısında aptal durumuna düşüreceğiz. Tüm ülkenin güvenilirliği tehlikede" açıklamasını yaptı.

"Kritik dönem"

Her iki Grönland projesi de Avustralya'dan yürütülse de, Avrupa'nın kritik mineral üretimini artırmak ve nadir toprak metalleri için Çin'e olan bağımlılığını azaltmak için Avrupa Birliği (AB) girişimi olan European Raw Materials Alliance tarafından destekleniyor. AB tarafından finanse edilen ittifak, yatırımı koordine ediyor ve Avrupa madenleri, işleme tesisleri ve mıknatıs endüstrileri için tohum parası sağlıyor.

Geçen yıl AB, nadir toprak ve diğer yeşil enerjiyle ilgili projelere 10 milyar euro kaynak ayırdı ve nadir toprak metallerine olan talebinin 2050 yılına kadar on katına kadar artabileceğini açıkladı.

İttifak’ın başkanı Bernd Schäfer, “Bu çok kritik bir dönem. Çin şu anda nadir toprak elemnti arzının yüzde 98’ini oluşturuyor. Gelecekte Avrupa'da hammadde kıtlığıyla karşılaşabiliriz” yorumunu yaptı.

(Kaynak: ntv.com.tr)

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar