Giresun Adası'ndan geldi: Hepsi sergilenecek

Amazon kadınlarının yaşadığı ve Herkül'ün 'Altın postu' aramak için adaya gelmesi gibi mitolojik hikayeleriyle ön plana çıkan adanın tarihine ışık tutmak için 2011 yılından beri belirli aralıklarla kazıların devam ettiği belirtildi.

Giresun Adası’ndaki kazılarda M.Ö. 4. yüzyıla ait izlere rastlandığını belirten Giresun Müze Müdürü Hulusi Güleç, müdürlük öncülüğünde Giresun Adası'nın tarihine ışık tutmak için kazı çalışmalarının 2011 yılında başlatıldığını hatırlattı. Güleç, “Tarihi kaynaklarda 'Aretias' olarak geçen Giresun Adası’nın oldukça eski bir geçmişi var. M.Ö 4. yüzyıldan itibaren yerleşim yeri olduğunu biliyoruz. 2009 ve 2010 yıllarından Giresun Adası’nda bir takım yüzey araştırmaları ve sondajlar yaptık. Bu araştırmalarda bir takım kültür varlıklarını ve tarihi eserleri tespit ettik ve ilk defa da 2011 yılında arkeolojik kazılara başladık. Bu kazılar sonucunda Giresun Adası’nın tam ortasında antik bir tapınak ve buna bağlı şapeller olduğunu tespit ettik. 2011 yılında taşınmaz kültür varlıklarını ortaya çıkarırken, bir takım taşınır küçük objeler de gün yüzüne çıkarıldı. Bu kazıları günümüze kadar belirli aralıklarda devam ettirdik. Bu kazılar neticesinde MÖ 4. Yüzyıla ait bir tapınak, MS 11. Yüzyılda yapılmış bir kilise, yüne aynı yıllara ait bir şapelle beraber başka yapılar da ortaya çıktı. Bu alanları koruma altına alırken, gün yüzüne çıkarılan taşınır objeleri ise Giresun Müzesi’nde ada buluntuları olarak ayrı bir vitrinde sergiliyoruz. Bunlar içerisinde küçük objeler, bronz ve bakır paralar, kolye gibi takı eşyaları yer alıyor. Bu eserlerin nadir eser olmaları, adanın tarihini yansıtmaları bakımından oldukça önemlidir. Bu eserleri müzemizde sergiliyoruz” dedi.

Ada buluntularının dışında Giresun Müzesinde 11 bin eserin de sergilendiğini de belirten Müze Müdürü Hulisi Güleç, “Müzenin de aslında müzelik olduğunu söylemek gerekir. Eski adı Gogora Mahallesi olan Zeytinlik Mevkii'nde yer alır. Yapı eski kaynaklarda Aziz Nikola Kilisesi olarak geçmektedir. Günümüzde müze olarak kullanılan tarihi yapı içerisinde 2 bin 500 kadar eserin sergiliyoruz ancak elimize 11 bin eser bulunmaktadır. Bu serlerimizi zaman zaman teşhirdeki eserlerle yer değiştirerek sergiliyoruz. Bu eserler içerisinde tunç çağı dediğimiz M.Ö. 3 binli yıllardan Osmanlı’nın son dönemine kadar eserlerimiz var. Yani müzemizde 5 bin yıllıktan, 100 yıllık geçmişi olan çok sayıda eser var”