Mehmet Metiner 'namertliğin daniskasıdır' dedi: İddiaya isyan etti

Yazar Mehmet Metiner, Alevilere yönelik söylediği iddia edilen sözlerlerle ilgili kendisine yönelik eleştirilere "Sünnicilik-Alevicilik… Edepsizliğin ve yalancılığın dini de mezhebi de yoktur…" başlıklı köşe yazısında yanıt verdi.

"Sünniyim ama Sünnici değilim" diyen Metiner, "Bugüne kadar mezhepçi bir anlayış içinde olmadım. Benim Sünnicilik diye bir dinim yok; İslam adında bir dinim var. Sünniliği İslam içindeki bir yorum var ekol olarak çok anlamlı ve değerli bulurum. Lakin İslam’ın Sünni yorumunu İslam’ın bizatihi kendisi, yani dinin kendisi olarak görmem. Alevileri de aynı dinin mensubu ve Alevilik yorumunu da bir bütün olarak dinin yorumu olarak anlamlı ve değerli bulurum." ifadelerine yer verdi.

Mezhepçilik uyarısı

 “Mezhebi aidiyet” ile “mezhepçilik” birbirine karıştırılmaması gereken iki önemli ayrım noktası olduğunu yazan Metiner, PKK’lılıklarını ve ateist solculuklarını Alevicilik maskesi altına saklanarak yapanlara tepki gösterdi.

"Namertçe bir düşmanlığın dışavurumudur"

Bu tür kişilerin Aleviliğe zarar verdiğini savunan Metiner, CNN Türk kanalında söylediği sözlerle ilgili kendisine yönelik eleştirilere böyle yanıt verdi:

Güya ben şöyle demişim:

-“Cemevleri terör yuvasıdır.”

-“Ben buraya cemevi yaptım, devlet de buna ibadethane mi desin?”

-“Alevilerin yemeği yenir mi yenmez mi?”

Bu lafların hiç biri bana ait değil. Demediklerimi demişim gibi aktarıp suçlamada bulunmak yalancılığın da namertliğin de daniskasıdır.

Cevaplıyorum…

Geçen senelerde CNN Türk kanalında kimi sosyalist orjinli terör örgütlerinin Cemevlerini terör yuvasına dönüştürmek istediklerine vurgu yapmıştım. Bu sözlerim anında o malum odaklar tarafından “Cemevleri terör yuvasıdır” biçimine sokularak ahlaksızca çarpıtıldı. Defalarca böyle demediğimi/demeyeceğimi açıkladığım halde hala bu laf üzerinden konuşanlar sadece düşkün olabilirler.

Cemevleri Alevi vatandaşlarımızın ibadet ve ayin gibi ihtiyaçlarının da giderildiği mekanlardır. Alevi literatüründe geçen “Cem-i ayin”in ne olduğunu bilmeden Alevicilik taslayanların benim “ayin” dememi başka yöne çekmeleri cehaletin eseri değilse namertçe bir düşmanlığın dışavurumudur.

Alevilerin yemeği yenir mi yenmez mi sorusu aklımın ucundan dahi geçmez. Benim en kıymetli dostlarım Alevilerdir. Onların yemeğini de yerim onlar için gerekirse canımı da veririm. Ben de onlar için öyleyim. Biz aynı damarda akan kanız ve bir canız biz. Birbirimize de eşit nazarla bakarız.

Kendinden olmayan Alevilere ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere gayrı-düşman gözüyle bakanların, herkese eşit nazarla bakılmasını salık veren Alevilik öğretisini yerle bir eden Alevicilikleri sahiden de Alevilik adına da, insanlık adına ciddi bir sorundur.

“İncinsen de incitme” diye salık veren yüce hünkarın adını kullananların dillerine ve tavırlarına bakınız hele!"